10. Hukuk Dairesi 2014/24327 E. , 2016/4383 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Ş... T... San. ve Tic. A.Ş. avukatları tarafından temyizi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 08.07.2011 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. ve 76. maddeleridir. Anılan madde kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, işveren ve 3. kişiler rücu alacağından kusurlarının varlığı halinde sorumludurlar. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeniyle daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza dosyaları varsa, bu dosyalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir.
Sigortalı tarafından işveren şirket hakkında açılan ... İş mahkemesinin ..../ ...– ..../ ... sayılı tazminat davasında ; işveren şirket % 60, teknik bakım şefi ... % 5, sigortalı % 35 oranında kusurlu bulunmuş, mahkemece davalı işvren şirket % 65 kusurlu kabul edilerek hüküm tesis edilmiş ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş olup, olay hakkında ilgili sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenen raporda, işveren %60, kazalı %10 ve üçüncü kişi olarak ... % 30 kusurlu bulunmuştur. İşbu dava dosyasında ise, ortaya çıkan çelişki de giderilmeksizin, ayrı bir kusur raporu alınmayıp, tazminat dosyasında alınan kusur raporundaki dağılımın esas tutulduğu anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakta; 5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde, güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir. (Hukuk Genel Kurulu 17.01.2010 tarih 2010/10-10 Esas, 2010/14 Karar sayılı Kararı)
Mahkemece, öncelikle olayının ne şekilde oluştuğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak ortaya konulmalı, aynı olay nedeniyle tarafların kusur oran ve aidiyetleri bakımından çelişkili kararların verilmesi olasılığının ortadan kalkması, hak ve adalet kurallarına aykırı bir sonuç ortaya çıkmaması, yargıya olan güvenin sarsılmaması yönü gözetilerek, tazminat davası dikkate alınıp, sosyal güvenlik denetmeni raporu ile varlan sonuç ile aradaki çelişki de giderilecek şekilde, işçi sağlığı ve iş sağlığı ile iş kazasının meydana geldiği alanda uzman bilirkişilerden kusur oran ve aidiyetini mevzuata ve oluşa uygun olarak belirleyen kusur raporu alındıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalılardan Ş... T... San. ve Tic. A.Ş. avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalı Ş...T....San. ve Tic. A.Ş."ye iadesine, 29.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.