20. Hukuk Dairesi 2015/7716 E. , 2015/8259 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çarşamba Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2013/132 - 2014/91
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine ve Ş.. Ç.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre Kocalar köyü çalışma alanında orman kadastrosu yapılarak kısmî ilâna çıkarılmış; davacı Orman Yönetimi, kısmî ilân süresi içinde 02.01.2009 tarihli dilekçesiyle, Hazine ve köy tüzel kişiliğini taraf gösterip, dava dilekçesine ekli haritada işaretlenen taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini talep etmiş; dava, Kadastro Mahkemesinin 2009/2 E. sırasına kaydedilmiştir.
3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan kadastro sırasında, orman sınırları dışında bırakılan, Kocalar Köyü 108 ada 29 parsel sayılı 4679.45, 108 ada 37 parsel sayılı 9198.18, 108 ada 38 parsel sayılı 22428.69 ve 108 ada 46 parsel sayılı 10476,98 m2 yüzölçümündeki taşınmazların Ş.. Ç.. zilyetliğinde olduğu, ancak Kadastro Mahkemesinin 2009/2 E. sırasında davalı bulunduğu belirtilerek, 19.01.2009 tarihinde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi uyarınca, tutanağın cins ve malik haneleri açık bırakılarak tespit edilmiştir. Kadastro mahkemesince, orman kadastrosuna itiraza ilişkin dava dosyası ile çekişmeli taşınmazlara ait tutanak asılları birleştirilip; taşınmazların zilyetleri davaya dahil edildikten sonra 108 ada 29, 37, 38 ve 46 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava ayrılarak devam edilen yargılama sonunda, davanın kabulü ile taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Ş.. Ç.."in temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.05.2013 tarihli ve 2013/1166 E. - 5377 K. sayılı ilâmıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "Hükme esas alınan rapor ile ek rapor arasında çelişki bulunduğu açıklanarak; mahkemece, önceki keşiflerde görev almayan uzman bilirkişiler vasıtasıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir, o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle ilk kez düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile önceki keşiflerde uygulandığı bildirilen 1973 ve 1957 yılı memleket haritaları ve bunların yapımına esas alınan hava fotoğrafları uygulanıp incelenmek suretiyle çekişmeli taşınmazın niteliğinin kesin olarak saptanması, komşu taşınmazlarla birlikte değerlendirildiğinde 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi anlamında orman içi açıklık olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tartışılması ve bundan sonra elde edilecek sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir..." ibarelerine yer verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile 108 ada 29, 37, 38 ve 46 parsel sayılı taşınmazların orman vasfı ile M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve Ş.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
1) Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden; çekişmeli taşınmazların bulunduğu Kocalar köyü çalışma alanında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmü gereğince kadastro çalışmaları yapıldığı, davacı Orman Yönetimi tarafından süresi içerisinde dava konusu taşınmazlara yapılan sınırlamaya itiraz edildiği ve Orman Yönetiminin işbu davayı açmakta hukukî menfaati bulunduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı Ş.. Ç.."in 108 ada 37 ve 46 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 108 ada 29 ve 38 sayılı parsellerin fen bilirkişi Hüseyin Acarol tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (A) harfi ile işaretlenen kesimlerine yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, uzman orman ve fen bilirkişi ortak raporuna eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu temyize konu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına, devlet ormanlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 169/1-2, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/D ve 18/2 maddeleri, 6831 sayılı Orman Kanunu ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre tabii servet niteliğinde olup, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı, tapu ya da kazandırıcı zamanaşımı yoluyla veya başka bir yol ile kazanılamayacağı, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğu, diğer fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığından bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu kabul edildiğine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 108 ada 37 ve 46 sayılı taşınmazların tamamı ile 108 ada 29 ve 38 parsel sayılı taşınmazların (A) harfi ile gösterilen kısımlarına yönelik hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3) Davalı Ş.. Ç.."in 108 ada 29 ve 38 sayılı taşınmazların fen bilirkişi Hüseyin Acarol tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (B) harfi ile işaretlenen kesimlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece bilirkişi raporları esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; karara dayanak alınan orman bilirkişi raporunda; 1954 çekim tarihli hava fotoğrafında ve eski tarihli memleket haritasında 108 ada 29 ve 38 sayılı taşınmazların (B) harfi ile işaretlenen kesimlerinin açık alanda gözüktüğü , (B) ile işaretlenen kesimlerin memleket haritasına göre dört tarafının ormanlık alan ile çevrili olduğu, mevcut ormanın devamı niteliğinde olup orman bütünlüğünü bozduğu, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, orman raporuna ekli aplikeli memleket haritası incelendiğinde temyize konu taşınmazların (B) harfi ile işaretlenen kesimlerinin batısı açık alanda gözükmekte olup batı taraftan kişi parsellerine bitişik olduğu, taşınmazların % 5 eğimli olduğu, taşınmazlar üzerlerinde 40 yaşlarında fındık ağaçlarının bulunduğu ve mahalli bilirkişi beyanlarının davalının zilyetliğini ispatlar nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, Kadastro Mahkemesinin 2012/157 E. sayılı dosyasında davalı olan komşu 108 ada 28 ve 31 parsel sayılı taşınmazların (B) harfi ile gösterilen kısımlarına yönelik mahkemece; taşınmazların orman içi açıklık olmadığı, davalı kişi adına zilyetlik şartlarının oluştuğu ve bu kısımların orman sayılmayan yerlerden olduğuna yönelik verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre, mahkemece taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde oldukları yönündeki tespit dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 108 ada 29 ve 38 sayılı taşınmazların (B) harfi ile işaretli bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığı ve kişi yararına 3402 sayılı
Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları oluştuğuna göre bu kısmına yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulması doğru bulunmadığından usûl ve kanuna aykırı kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; Hazinenin bütün temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Ş.. Ç.."in temyiz itirazlarının reddi ile 108 ada 37 ve 46 sayılı taşınmazların tamamı ile 108 ada 29 ve 38 sayılı parsellerin fen bilirkişi Hüseyin Acarol tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (A) harfi ile işaretlenen kesimlerine yönelik hükmün ONANMASINA,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davalı Ş.. Ç.."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 108 ada 29 ve 38 sayılı taşınmazların fen bilirkişi Hüseyin Acarol tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli rapor ekindeki krokide (B) harfi ile işaretlenen kesimleri yönünden BOZULMASINA 01/10/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.