6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/9432 Esas 2016/2000 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9432
Karar No: 2016/2000
Karar Tarihi: 16.02.2016

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/9432 Esas 2016/2000 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda, suçun sanık tarafından işlendiği ve vicdani kanının kesin olduğu tespit edilmiş, hükmü etkileyecek bir hukuka aykırılık da bulunmamıştır. Ancak, avukatlık asgari ücret tarifesinde vekalet ücretinin belirlenmesi ve müsaderenin davanın konusu olmaması nedeniyle hak kaybına uğrayan katılan vekili için nispi harca karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri: 6831 Sayılı Kanun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 365/2. madde, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, 5728 sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK, 53. madde, Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı.
19. Ceza Dairesi         2015/9432 E.  ,  2016/2000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Dosya kapsamına göre, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor sonuca etkili görülmemiş olup tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    1-Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nispi olmak üzere belirlenmiştir.
    Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması, güvenlik tedbiri olan müsaderenin ise davanın konusu olmayıp hükmün sonucu olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen orman emvallerinin değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
    2-Kamu davasının açılma tarihi dikkate alınarak 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 1. maddesi gereğince ve 5728 sayılı Kanun ile 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 114. maddesine eklenen fıkra gereği katılan vekilinin şahsi hak yönünden hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyeti yerine şahsi hak niteliğinde olan nispi harca karar verilmesi,
    3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan,hükümden “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm ile sanıktan nispi harç tahsiline ilişkin 4.bendin ve nispi vekalete ilişkin 5. bendin son cümlesi çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına,"" cümlesi eklenmek suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.