MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 52, 53. maddeleri gereğince üç kez mahkumiyet


Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçlarının 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın müşteki ..., katılan ... ve katılan ... yönünden sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın 18/01/2019 tarihli dilekçesinin bilgi edinmeye yönelik olduğu ve 26/11/2018 tarihli kararın 01/12/2020 tarihinde ceza infaz kurumu tarafından sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve sanığın hükme yönelik temyiz talebinde bulunmadığı anlaşılmakla, talebinin incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik O yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın, müşteki ..., katılan ... ve katılan ..."e farklı zaman ve yerlerde iş bulma vaadinde bulunduğu, kendilerine başvuru için gerekli rapor, sertifika ve diğer belgelere ihtiyaç olduğunu söyleyerek paralar aldığı, iş yerleştirmesinde bulunmadığı ve müşteki ile katılanları oyaladığı, paralarını iade etmediği, bu şekildeki hileli hareketleriyle haksız menfaat temin ettiği iddia edilen somut olayda; sanık savunması, müşteki ve katılan beyanları, uzlaştırma raporu ile diğer deliller ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçlarını sabit gören mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında müşteki ve katılanlara yönelik eylemlerinden mahkumiyetine ilişkin takdir olunan 300 gün adli para cezalarının günlüğü 20 TL"den 6.000 TL olarak belirlenmesinden sonra neticeten 10.000 TL adli para cezası belirlenip infazda tereddüt oluşturacak şekilde hükümde karışıklığa neden olunması,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümlerin adli para cezalarına ilişkin kısımlardan ""10.000 TL"" ibarelerinin çıkartılarak yerine ""6.000-TL"" terimlerinin eklenilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.