Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1378
Karar No: 2020/1028
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1378 Esas 2020/1028 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yargılaması sonucunda verilen kararın istinaf edilmesi üzerine yapılan incelemede, asıl dava kısmen kabul kısmen reddedilirken, birleşen dava ise kabul edildi. Davalıların temyiz başvuruları reddedildi. Ancak asıl davada davalı ...’ın kefalet sorumluluğuna gidilirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden bu bölüm bozuldu. Birleşen dava ise temyiz itirazları reddedilerek hüküm onandı. Kanun maddeleri olarak ise, uyuşmazlık konusu borcun tahsili için İİK.’nun 45. maddesi, genel kredi sözleşmesinde kefaletin unsurları için Borçlar Kanunu’nun 484. maddesi belirleyici oldu.
19. Hukuk Dairesi         2018/1378 E.  ,  2020/1028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda asıl ve birleşen davaların kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - KARAR -

    Asıl davada davacı vekili, davalıların davacı bankanın ...,... Şubesinden ticari kredi kullandıklarını, borcun vadesinde ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalıların bildirdikleri adreslerine noterlikten ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhinde ilamsız takip başlatıldığını, davalıların hem borca hem de imzaya itiraz ettiklerini, borcun ödendiğine dair belge sunmadıklarını ileri sürerek itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalılar vekili, borcun davalılara ait olmadığını, dekontlar üzerindeki imzanın çıplak gözle bakıldığında dahi davalı ...’ın imzası olmadığının anlaşılabileceğini, bu duruma ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmasını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalı şirketin davacı bankanın ...,... Şubesinden ticari kredi kullandığını, krediyi teminen davalı şirket adına kayıtlı aracın davacı bankaya rehin olarak verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının hem borca hem de imzaya itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı şirket temsilcisi duruşmadaki beyanında, kullandırılan kredi sözleşmesinin bir kısmını imzaladığını, ancak kullandığı kredinin 40.000,00 YTL değil 20.000,00 YTL olduğunu, imzayı aynı gün değil daha sonra attığını, sözleşmeyi dava dışı ...’in imzalattığını, ayrıca iki adet hatır çeki istediğini, çekilen 40.000,00 YTL kredinin 20.000,00 YTL’sinin dava dışı ... İnşaat yetkilisi dava dışı ... tarafından kullanıldığını belirtmiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, her iki icra takibinin de aynı kredi sözleşmesine dayandığı ve aynı borç ve miktarlar üzerinden takibe geçildiği, davalıların imzaya itirazları üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesinde imzaların davalı ..."ın eli ürünü olduğunun belirtildiği, alacak miktarının hesaplanması için sunulan bilirkişi raporunda ise davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının toplam 39.078,09 TL olduğunun hesaplandığı, birleşen davada ise İİK.’nun 45. madde hükmü uyarınca davalı ...,... Ürünleri Nak. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de genel haciz yoluyla takip başlatılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl davada davanın davalı şirket yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden kısmen kabul kısmen reddine, birleşen davada ise davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalılar vekilince sözleşme ve dekontlardaki imzanın davalı ... eli ürünü olmadığına yönelik istinaf isteminin incelenmesinde, davalı ...’ın müdahil olduğu kesinleşen ceza yargılamasında paraların kendisi tarafından çekildiğinin kabul edildiği ve bu kesinleşen ceza yargılamasındaki maddi vakıanın tespitine ilişkin kabulün hukuk mahkemesini de bağlayacağından davalılar vekilinin buna yönelik istinaf başvurusunun reddi gerektiği, davalılar vekilinin iki ayrı vekâlet ücreti takdirine yönelik istinaf başvurusunun ise; dava dosyalarının birleştirilmesine karar verildiği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 8. maddesi gereğince davaların birleştirilmesi halinde her dava için ayrı ayrı ücrete hükmolunacağına ilişkin düzenleme nedeniyle ilk derece mahkemesince davacı taraf yararına takdir edilen vekâlet ücretlerinde usul ve yasaya aykırılık olmadığından bu hususa yönelik istinaf başvurusunun reddi gerektiği, davacı vekili ile davalılar vekilinin davanın esasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ise; asıl davaya konu icra dosyasında davalı şirket yönünden İİK"nun 45. maddesi gereğince ilamsız icra takibi yapılması mümkün olamayacağından davalı borçlu şirket yönünden açılan davanın reddine, diğer davalı borçlu ... yönünden ise icra takibinde alacaklı bankanın tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla takip talebinde bulunduğundan müteselsil kefil olan davalı ... hakkındaki hükümde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin birleşen dava yönünden verilen davanın kabulüne dair kararın İİK.’nun 45. maddesi uyarınca isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Asıl davada;
    1)Davacı vekilinin asıl davada davalı olan ...,... Ürünleri Nak. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki temyiz isteminin dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine,
    2)Davalı ... vekilinin temyizine gelince; uyuşmazlık konusu genel kredi sözleşmesinde davalılardan ...,... Ürünleri Nak. İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’nin asıl borçlu olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık asıl borçlu şirket yetkilisinin genel kredi sözleşmesinde kefalet olarak sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 484. maddesi uyarınca usulüne uygun kefaletinin bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır. Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde son sayfa dışındaki diğer sayfalarda şirket kaşesi üzerine ve kaşe dışarısına atılmış iki adet şirket yetkilisi ...’a ait olduğu hususu 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 484. maddesindeki kefaletin yasal unsurlarının oluştuğunu göstermez. Sözleşmenin 20 numaralı son sayfasında müşteri başlıklı bölümde asıl borçlu şirket kaşesi üzerinde imza atıldığı, müşterek borçlu/müteselsil kefiller kısmının boş olduğu, dolayısıyla asıl davada davalı ...’ın genel kredi sözleşmesinde kefaletinin ve sorumluluğunun bulunduğu sonucuna varılamaz. Açıkça kefilin kefalet iradesinin belirtilmiş olduğu bölümde imzanın bulunması gerekir. Diğer sayfalara atılan imzanın kefalet sorumluluğunu gerektirdiği yönündeki kabul usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle asıl dava davalısı ...’ın kefalet sorumluluğuna gidilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Birleşen davada;
    3)Birleşen Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/709 esas sayılı dava dosyasında hükme ilişkin davalı ...,... Ürünleri Nak. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz isteminin reddi ile hükmün dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ...,... Ürünleri Nak. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki temyiz isteminin reddine, hükmün (2) numaralı bentte belirtildiği üzere davalı ... lehine BOZULMASINA, hükmün (3) numaralı bentte belirtildiği üzere davalı ...,... Ürünleri Nak. İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’nin temyiz isteminin dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre reddi ile hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi