Esas No: 2021/8058
Karar No: 2022/1944
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8058 Esas 2022/1944 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8058 E. , 2022/1944 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacı tarafın itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 06/09/2015 tarihinde müvekkilinin, yolcu olarak içinde bulunduğu davalı tarafından ZMS ile sigortalanan aracın tek taraflı kaza yapması sonucu yaralandığını % 22 oranında gelişen maluliyetinin oluştuğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.001,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın kesin hüküm nedeni ile reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince gelişen durumun ispatlanamadığı gerekçesi ile İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin 2016/1447 esas sayılı ilamı değerlendirilerek başvurunun kesin hüküm ve belirtilen dosyadaki feragat beyanı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Yine 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir..." hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
Davalı vekili savunmasında davacının aynı kazadan kaynaklı olarak daha önce İzmir 3. Tüketici Mahkemesi 2016/1447 sayılı dosyadan açtığı davada dava dışı sulh olduklarından davanın konusuz kalmasına karar verildiğini ,sulh -ibra protokolüne göre davacının % 75 maluliyetine ilişkin olarak tazminat ve ilam vekalet ücreti ile yargılama gideri olmak üzere toplam 360.000,00 TL nin 15.12.2016 tarihinde davacının avukatına ödendiğini bu nedenle davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiş; Uyuşmazlık hakem heyetince dava kesin hüküm ve feragat nedeniyle reddedilmiştir.
Hakem Heyeti tarafından karara esas kabul edilen Ege Üniversitesi Engelli Sağlık Kurulunun 06/03/2018 tarihli davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranı % 97 olarak saptanmışsa da anılan raporda dayanak yönetmelik belirsizdir.
05/12/2016 tarihli ibraname içeriğinde davacının maluliyet oranının % 75 olduğu belirtilmiştir. Ancak bu oranı belirleyen rapor da dosyada mevcut değildir.
Maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur. Davacıya % 75 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti'nce; davacının ibraname-feragat tarihinden önceki ve sonraki eksik tüm tedavi evraklarının dosyaya teminin sağlanması, davalı ... şirketinden hasar dosyasının getirtilmesi ve dosyada bulunmayan davacının % 75 oranındaki maluliyetini belirleyen raporunun da temin edilmesi, davacının dosyaya sunduğu % 97 oranındaki maluliyet raporu ile karşılaştırılması, maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, iki rapor arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, İbraname-feragat tarihi olan 2016 ile eldeki başvuru 2019 yılları arasındaki süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında,kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.