Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığı davacı aracının tek taraflı kaza yapıp pert olduğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/53 D.İş sayılı dosyasında hasarın saptandığını; ancak itirazlar nedeniyle raporun kesinleşmediğini, kasko poliçesi gereği tam hasar halinde sıfır km araç bedelinin ödenmesi gerektiği halde davalının ödeme yapmadığını, tespitte 505,85 TL. masraf yaptıklarını belirterek Belirsiz alacak davası açtıkları davada sonradan artırılmak ve harca esas değer 1.505,85 TL. olmak kaydıyla, davacı aracının sıfır km anahtar teslim bedelinin (aracın sovtaj bedeli düşülmesi kaydıyla) kaza tarihinden, tespit giderlerinin ise 16.08.2013"ten temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 06.04.2015 tarihli dilekçesiyle talebini 40.505,85 TL"ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı aracının alkollü sürücünün sevk ve idaresinde kaza yaptığını, bu nedenle KSGŞ gereği hasarın teminat dışı olduğunu, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini, davacının ticari faiz isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 34.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 6.6.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.