8. Ceza Dairesi 2016/5709 E. , 2016/12139 K.
"İçtihat Metni"6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 28.07.2011 tarihli verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına ve 6136 sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrası uyarınca hükümlülüğüne dair; GEBZE 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.11.2014 gün ve 2014/408 esas, 2014/532 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi suça sürüklenen çocuk tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi:
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan 28.07.2011 günü verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suça sürüklenen çocuğun yüzüne karşı verildiği, hükümde temyiz süresinin "tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren" başlayacağı belirtilerek bu hususta duraksamaya neden olunduğu anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının suça sürüklenen çocuğa tebliğ edilmediği, 28.07.2011 tarihli hükmün açıklanmasırın geri bırakılmasına ilişkin kararın bu nedenle kesinleşmediği ve suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurup 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun Yasa maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e ve 66/2. maddelerinde belirlenen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresinin, son kesen usulü işlem olan suça sürüklenen çocuğun savunmasının tespit edildiği 08.06.2010 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, kamu davasının düşürülmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 66/2 ve CMK.nun 223. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE, adli emanetin 2009/1061 sırasında suça konu tabanca ve eklerinin müsaderesine 27.12.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, suça sürüklenen çocuk tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun bozma ve zamanaşımı nedeniyle düşmeye ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 28.07.2011 tarihli kararın sanığın yüzüne karşı verildiği ancak itiraz süresinin tefhim ve tebliğden itibaren başlayacağının belirtilmesine karşın gerekçeli karar sanığa tebliğ edilmeden 09.09.2011 tarihinde kesinleştirildiği, 5271 sayılı CMK.nun 34/2 ve 232/6. madde ve fıkralarına göre hüküm fıkrasında, verilen karara karşı kanun yollarına başvurma olanağı bulunup bulunmadığı ve başvurma olanağı varsa süresi, mercii ve şekillerinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekliliği gözetildiğinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 28.07.2011 tarihli kararın usulüne uygun olarak henüz kesinleşmediği, kesinleştiğinin kabulü ile denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle dosya ele alınarak hükmün açıklanmasına ilişkin verilen 18.11.2014 tarihli kararın hukuki değerden yoksun yok hükmünde olması nedeniyle temyizi kabil bir karar niteliğinde olmaması ile bu nedenle de zamanaşımının ancak itiraz merciince değerlendirilmesinin mümkün olması karşısında, sanık savunmanının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 28.07.2011 tarihli kararın kesinleşmesi hususunun mahallinde takdir ve ifasına karar verilmesi yerine, yerel mahkemenin yok hükmünde olması nedeniyle temyizi mümkün olmayan 18.11.2014 tarihli kararının bozulmasına ve zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 27.12.2016