13. Hukuk Dairesi 2016/18919 E. , 2019/4664 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... ve Borka Boru Kanal Tem. Tic. Ltd. Şti. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, kardeşi olan davalı ..., ...(...) Ltd. Şti."de çalışmakta iken onun isteği üzerine dava dışı İngbank"tan 16/12/2012 tarihinde 15.000,00 TL kredi çektiğini, kredi miktarı ile cebinden 300,00 TL yi muhtelif tarihlerde davalı ..."ın imzasına verdiğini, kredi taksitlerinin bir zaman boyunca ..."nın eşi tarafından ödendiğini, bir süre sonra ödeme yapılmaması üzerine bankanın hakkında icra takibi başlattığını, haciz korkusuyla icra dosyasına 03/12/2013 tarihinde toplam 12.910,67 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, krediyi davalıların ihtiyaçları için aldığını, nereye harcandığını bilmediğini ileri sürerek 12.910,67 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., o dönem kendisinin davalı......) Ltd. Şti."de muhasebe personeli olarak çalıştığını, davacının ise satın alma müdürü ve idari amir olduğunu, bahsedilen tutarları davalı şirket adına teslim alıp, şirket kasasına koyduğunu, istenileni yaptığını paranın ne için olduğunu bilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın davalı ... yönünden reddine diğer davalılar yönünden ise kabulüyle 12.910,67 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile Borka (...) Ltd. Şti tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkindir.
Dosyanın incelenmesiyle, davacının yemin deliline dayandığı, davalı ..."nun "İngbank"tan16/02/2012 tarihinde çekilen 15.000,00 TL kredi benim için harcanmamıştır. Bu parayı Şecaattin Beyin bankadan çekerek şirkete teslim ettiğine, ben kullanmadığıma yemin ederim..." şeklinde yemini eda ettiği bu nedenle hakkındaki davanın reddedildiği, temyize konu kararın gerekçesinde davalı ... Şecaattin Bölten"e de hem kendisi hem de şirket yetkilisi olarak yemin davetiyesi çıkarıldığı ancak davete icabet etmediği, bu şekilde yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayıldığı kanaatiyle kendisi ve yetkilisi olduğu şirket hakkındaki davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, her ne kadar davalı ..."nın yemin davetiyesine rağmen duruşmaya gelip yemin eda etmediği kabul edilmişse de yemine davet için çıkartılan tebligatlardan birisinin (Gayrettepe adresi) iade döndüğü, diğerinin (Silivri adresi) ise tebligat mazbatasında tebliğin Tebligat Kanununun 21/2.m hükmü uyarınca yapılmasına yönelik meşruhatı içermemesine rağmen 21/2.m hükmüne göre yapıldığı, bu nedenle usulsüz olduğu görülmektedir. Şu halde, davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş bir yemin davetiyesinin bulunduğundan söz edilemez. Bununla birlikte davalı Borka(...)Ltd. Şti. İçin şirketin ticaret sicil adresine ayrıca tebligat çıkartılması gerekirken temsilcisi kabul edilen davalı ..."nın tebligat adresine yapılan davetiye ile yetinilmesi de doğru olmamıştır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki HMK m.229 hükmünde belirtilen yemin eda etmemenin sonuçlarının uygulanabilmesi için 228. madde gereği yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile muhatabın geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı ihtarının yazılmış olması gerekir.
Şu halde, mahkemece HMK 225 vd. maddeleri uyarınca davalı ... ve davalı Borka (...) Ltd. Şti."ye yemin için ayrı ayrı davetiye çıkartılması şirkete yapılacak tebligatta şirket yetkilisi belirgin ise isminin de belirtilmesi, usulüne uygun tebliğden sonra sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebebine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 220,48 TL harcın istek halinde davalılardan ... ve Borka Boru Kanal Tem. Tic. Ltd. Şti."ne iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.