17. Hukuk Dairesi 2014/17322 E. , 2016/6855 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı tek taraflı kazada, araç içinde yolcu olan davacılar ..., ... ve ..."ün yaralandığını, davacı ..."ın %3, ..."ün %20, ..."nin %15 vücut fonksiyon kaybına uğradığını, yapılan başvuru üzerine davalının kısmi ödeme yaptığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için 5.000,00 TL, ... ve ... için 10.000,00"er TL. olmak üzere toplam 25.000,00 TL. tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 08.05.2014 tarihli celsede, raporla belirlenen toplam 77.222,00 TL. üzerinden harcı tamamladıklarını bildirerek bu bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların davasının kazadan sonraki 2 yıl içinde açılmamış olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, ihbarla açılan hasar dosyasında 01.05.2008 tarihinde davacı ... için 3.646,00 TL, ... için 26.649,00 TL, ... için 35.533,00 TL. ödeme yaptıklarını ve davacıların ibraname verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile poliçe limitleri gözetilerek davacı ... için 3.995,00 TL, davacı ... için 41.893,00 TL, ... için 31.334,00 TL. olmak üzere toplam 77.222,00 TL. maluliyet tazminatının temerrüt tarihi olan 01.05.2008"den işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı ... yönünden fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle sürekli iş gücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümleri gibi kuruluşlarca, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyeti tarafından, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacıların maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak mahkemece herhangi bir bilirkişi raporu alınmamıştır. Davacı tarafça dosyaya sunulan Şanlıurfa Devlet Hastanesi"nin 14.02.2008 tarihli raporunda; davacı ..."ın % 3, ..."nin % 15 ve ..."ün % 20 oranında maluliyeti olduğu bildirilmiştir.Söz konusu hastane raporunun yukarıda bahsedilen kaza tarihine göre yürürlükte bulunan tüzük ya da yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığı da belli değildir. Bu nedenle sözkonusu sağlık kurulu raporu hükme esas alınmaya elverişli değildir.
Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak Adli Tıp Kurumu"ndan denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak maluliyet oranının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.