13. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3688 Karar No: 2020/8460 Karar Tarihi: 01.10.2020
Mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/3688 Esas 2020/8460 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, mala zarar verme suçundan sanığı mahkum etmiştir. Sanığın temyiz talebi reddedilmiştir. Müşteki ise yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve beyanının alınmadığı gerekçesiyle temyiz istemiş ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına atıfta bulunmuştur. Daire, mahkemenin kararının bozulmasına karar vermiştir. Kararda, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/3688 E. , 2020/8460 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; Gerekçeli kararın sanığın savunmada bildirdiği adresi olan "Darı Çayırı Kasabası, Merkez mahallesi Karasu/SAKARYA" adresine tebligata çıkarıldığı ve adreste bizzat sanık ...’a 08/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan tebliğatın geçerli olduğu, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"nun 310/1 maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 20/04/2015 tarihinde kararı temyiz ettiği anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak sanığın temyiz isteminin REDDİNE, 2-Sanık hakkında mala zarar verme suçu yönünden kurulan hükme yönelik müştekinin temyiz isteminin incelenmesinde; Müşteki ..."a yargılama aşamasında yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve müştekinin beyanı alınmadan karar verildiği, 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek suçtan zarar gören müşteki ..."ın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede; Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ""etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile"" ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253.
maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, müştekinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.