9. Hukuk Dairesi 2021/5219 E. , 2021/9235 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait tuhafiye dükkanında tezgahtar olarak 2002 yılında çalışmaya başladığını ancak sigorta başlangıcının 13.10.2003 tarihinde yapıldığını, iş sözleşmesini feshettiği tarihe kadar çalışmasını kesintisiz olarak sürdürdüğünü, müvekkilinin haftanın 6 günü 09.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, yaz sezonunda da çıkış saatinin 22.00 olduğunu, dini bayramlar öncesindeki bir hafta boyunca gece 23.30-00.00’a kadar çalıştığını, tüm resmi tatillerde de çalıştığını ve iş sözleşmesini 08.07.2013 tarihinde evlilik sebebi ile feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmasının Kurum kayıtlarında görünen kadar olduğunu, iddia ettiği çalışma saatlerinin gerçeği yansıtmadığını, 09.09.2013 tarihinde kıdem tazminatının ödendiğini ve kullanmadığı yıllık izni bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği ve imzalı bordrolarda fazla çalışma tahakkuku bulunduğundan fazla çalışma alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, fazla çalışma alacağı yönünden Nisan 2013 ile Eylül 2013 ayları arasındaki ücret bordroları imzasız olduğundan, bu aylara dair fazla çalışma alacağının tanık anlatımına göre hesaplanıp hüküm altına alınması, genel tatil alacağı yönünden de ikinci ek raporun hükme esas alınması gerektiğine yönelik gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, fazla çalışma alacağı yönünden bozmaya uygun şekilde resen hesaplama yapılmış, genel tatil alacağı yönünden ise dosyada bulunan ikinci ek rapora dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları bakımından reddedilen miktarın hâkimce uygulanan indirime dayanması halinde, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi Daire uygulaması ile benimsenmiş olup, Mahkemece bu yön gözetilmeksizin davalı lehine alacaklardan yapılan indirim uyarınca reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti takdir edilmesi hatalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, hafta tatili ve genel tatil alacaklarında indirim yapılan miktar dışında reddedilen bir kısım bulunmadığı, fazla çalışma alacağı yönünden ise, indirim dışında reddedilen miktarın 2.401,17 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1,2. maddesi gereğince davalı lehine 2.401,17 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 3.075,49 TL vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
Bu husus bozma sebebi ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyize konu olan kararın hüküm kısmının 10. bendinde yazılı “.Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. gereğince 3.075,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkartılmasına ve yerine “Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1,2. maddesi gereğince belirlenen 2.401,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcükleri eklenerek hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 20.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.