8. Hukuk Dairesi 2011/3492 E. , 2012/185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.11.2010 gün ve 71/607 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; ortak miras bırakandan gelen 116 ada 38 parsel sayılı taşınmazın ½ payının davacıya ait iken, kadastro çalışmaları sonucunda mirasçılardan ..."in kızı ve damadı olan davalılar adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak davalılar adına olan tapunun iptali ile ½ payın vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, 24.03.2009 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın 30 yıldan beri davalılar tarafından tasarruf edilmekte olduğunu, taşınmazın davacının iddia ettiği ortak muris ile bir ilgisinin bulunmadığını ve davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; muristen intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 116 ada 38 sayılı parsel, 1998 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden davalı ... adına tespit edilmiş ve tutanağın itirazsız olarak 19.08.1999 tarihinde kesinleşmesi üzerine davalı adına tapuya tescil edilmişken davalı ... 30.07.2002 tarih ve 1487 yevmiye sayılı satış senedi ile taşınmazdaki 1512/ 2400 payı davalı ..."ya devretmiştir. Davacı vekili taşınmazın miras bırakan ..."e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini ve halen terekeye dahil olduğunu ileri sürmüş, keşifte dinlenen davacı tanıkları, taşınmazın ..."e ait iken ölümünden sonra mirasçılardan ...tarafından kullanıldığını ve davalı ..."in ..."in damadı olması nedeniyle kullandığını bildirmişken davalı tanıkları ise taşınmazın 30 yıldan beri ... kullanımında olduğunu açıklamış, mahkemece yerel bilirkişi, davalı ve davacı tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmemiştir. Bu halde yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların ...nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, aynı Kanunun 259 ve 290/2.maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmeleri, dava konusu taşınmazın ilk olarak kim ya da kimler tarafından zilyet edildiği, zilyetliğin tespit tarihine kadar ne şekilde ve kim tarafından sürdürüldüğünün yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasındaki çelişkinin ...nun 261.maddesi gereğince giderilmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı, taşınmazın ortak miras bırakan ..."den kaldığının tespit edilmesi halinde dosya içinde bulunan Anamur Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2010/628 Esas 2010/ 605 Karar sayılı Fatma Akdeniz"e ait veraset belgesine göre, davacı ve davalılardan ..."nın Fatma Akdeniz mirasçısı olduğu gözetilerek, tapu kaydının oluşumundan sonra dava konusu taşınmazın bir kısım payını devralan ..."nın taşınmazdaki payı almasında iyi veya kötü niyet olup olmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanması, böylece davalı ..."nün TMK.nun 1023 ve 1024.maddeleri karşısındaki hukuki durumunun mahkemece değerlendirilmesi, ondan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.