Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalılar adına kayıtlı ...parsel sayılı taşınmazın tahminen 585 m2"lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürüp, bu kısmın tapusunun iptaliyle kıyı olarak gösterilmesini istemiştir.
Davalılar V...Y...Kaynakkan, M...Ö...ve R...E..O...davanın reddini savunmuşlar; diğer davalılar ise, davaya yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın Dairece "İdarece belirlenen kıyı kenar çizgisinin kesinleşmediği ve takdiri delil niteliğinde olduğu, üç jeolog, bilirkişi ve tapu fen memuru aracılığıyla yerinde keşif yapılarak, saptanacak kıyı kenar çizgisine göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma ilamına uyulmak suretiyle yeniden keşif yapılarak" davanın konusu kalmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına "ilişkin verilen ikinci kararın da Dairece bu kez" bozmaya uyulduğu halde bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği belirtilerek, 28.11.1997 gün ve 5/3 sayılı ve 16.04.1972 gün 7/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları dikkate alınmak suretiyle mahkemece kıyı kenar çizgisinin saptanması, idarece belirlenip kesinleşmemiş olan kıyı kenar çizgisinin takdiri delil olarak değerlendirilmesi gereğine değinilerek bozulması sonucu bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.07.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Hazine vekili Avukat S...S...ile temyiz edilen R...E...vekili Avukat M...Y...geldiler, temyiz edilen H.... D...e dosyadaki mevcut adresine çıkartılan davetiyenin tebliğ edilemeden döndüğü ve gelmediği görüldü, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilenler ile vekili avukatlar gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü :
-KARAR-
Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve sicil kaydının terkinine ilişkin olup; hükmüne uyulan Daire Bozma Kararında özetle, mahkemece yapılması gerekli olan inceleme ve araştırmanın neler olacağı açıkça belirtilmek suretiyle duraksamaya yer bırakmayacak şekilde soruşturmanın şekli ve niteliği ortaya konulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyulmuş olmasına karşın bozma gerekleri ifa edilmeksizin ve gözardı edilerek hüküm kurulmuştur.
Özellikle, fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan bilirkişiler aracılığı ile kadastro sırasında konan nirengi, poligon ve röper noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem dearazide mevut sabit noktalardan yararlanılarak takoemetrik aletle kadastral yöntemlere uygun olarak çap kaydının araziye uygulanması, zemindeki parsel numarasının saptanması kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi, iptali istenen bölümün kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığının açıklığa kavuşturulması, gelgit vs. olaylar üzerinde durulması, gözlem çukurları açılması haritaların irdelenmesi, varsa çelişkilerin giderilmesi gereğine işaret edildiği halde, bu hususların hiçbiri yerine getirilmeden dava sonuca bağlanmıştır.
Bilindiği üzere, bozma kararına uyulmuş olmakla, orada belirtilen hususların aynen yerine getirilmesi zorunludur. Bu hususun kazanılmış hak kuralının gereği olduğu tartışmasızdır.
O halde, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 03.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.