17. Hukuk Dairesi 2014/15749 E. , 2016/6808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, 12/06/2012 tarihinde müvekkili ..."un sürücüsü olduğu diğer davacıların yolcu olarak bulunduğu aracın, davalı şirkete sigortalı ... adına kayıtlı davalı ..."ın sevk ve idaresindeki aracın arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada, araçta bulunan davacıların çeşitli yerlerinden yaralandığını, müvekkili ..."ın vücudunda kırıklar meydana geldiğini, hayati tehlikeye maruz kaldığını, kırıklarına platin takıldığını, bu nedenle davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını belirterek davacılardan ... için 40.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL, davacılar ... ve .... için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi, davacılardan ... için 1.000,00 TL, ... ve ... için ayrı ayrı 500,00 TL, ... için 200,00 TL maddi tazminatın davalı ... "nin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren kısa vadeli mevduata uygulanan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, tedavi giderlerinin müvekkilinden isteyemeyeceğini, tedavi giderlerinin ... tarafından karşılanması gerektiğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin TMK 2. maddesine göre zenginleşmeye yönelik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, araç sürücüsünün kusuru ve gerçek zararla sorumlu olduğunu, 6111 sayılı Yasa gereği tedavi gideri ve geçici işgöremezlik taleplerinin reddinin gerektiği, olayın haksız fiil nevinden olması ve davacı tarafın tacir olmaması sebebiyle ancak yasal faiz talep edebileceği, müvekkili şirket yönünden temerrüdün oluşmadığı, manevi tazminat talebinin poliçe kapsamının dışında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların tedavi giderlerine yönelik taleplerinin vaki feragat nedeniyle reddine, davanın maddi tazminat açısından tamamen manevi tazminat talepleri açısından ise kısmen kabulü ile davacı ... için 42.304,87 TL maddi, 20.000 TL manevi, davacı ... için 3.000,00 TL davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... ’ın 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek maddi tazminat açısından avans faiziyle, manevi tazminat açısından yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinin sorumluluğu maddi tazminat ve poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle karşı aracın maliki, sürücüsü ve trafik sigorta şirketinden maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında, manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davalılar ..., ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indirimin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda davacı ev hanımı olup pasif dönem geliri asgari ücret üzerinden hesaplanmıştır. Pasif dönem zararının, asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğinden önceki hesap uzmanı bilirkişiden bu yönde ek rapor alındıktan sonra varılacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.