Esas No: 2021/8453
Karar No: 2022/1934
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8453 Esas 2022/1934 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8453 E. , 2022/1934 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken davalı ... tarafından ZMS ile sigortalanan araç ile arasında gerçekleşen çift taraflı kazada yaralandığını ve malul olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden temerrüt faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini 67.448,00 TL’ ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından, başvurunun kabulü ile 67.448,00 TL maddi tazminatın 04/04/2018 tarihinden yasal faizi ile davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; karara davalı tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalının itirazının reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK'nın 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa'nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup re'sen dikkate alınması gerekir.
Davalı ... tarafından %12 maluliyet oranına göre 02.11.2012 tarihinde davacıya tazminat ödemesi yapılmış olmasına rağmen, Hakem Heyeti tarafından ibradan sonraki 2 yıllık hak düşürücü sürede davanın açılıp açılmadığı konusunda gerekli ve yeterli araştırma yapılmadan karar verilmiştir.
Hakem Heyeti tarafından karara esas kabul edilen Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Bilirkişi Kurulunun 05/02/2018 tarihli raporuyla, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranı % 20,2 olarak saptanmıştır. Her ne kadar dosyada mevcut değilse de hakem kararı içeriğine göre, davalının 2012 yılındaki ödemesine esas aldığı davacının maluliyet oranının % 12 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Her iki rapor arasında maluliyet oranları bakımından fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur.
Davacıya % 12 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti'nce; davalı ... şirketinden 02.11.2012 tarihinde yapılan ödemeye ilişkin hasar dosyasının getirtilmesi ve dosyada bulunmayan %12 maluliyet oranına ilişkin raporun temin edilmesinden sonra; davacının dosyaya sunduğu 05/02/2018 tarihli raporda maluliyet oranının % 20,2 ve davadan önce alınan (davalının ödemesine esas kabul ettiği) ilk raporda ise % 12 olarak belirlendiği, iki rapor arasında maluliyet oranları bakımından fark bulunduğu dikkate alınarak, raporlar arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı- 2012 ile 2018 yılları arası süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında, rapor düzenleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Bilirkişi Kurulundan ek rapor alınması, maluliyette gelişen durum olduğunun raporla saptanması halinde tazminat talebi için karar verilmesi; maluliyette gelişen durum bulunmadığının saptanması halinde ise KTK'nın 111.maddesi gereği hak düşürücü süreden sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne GÖNDERİLMESİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 09/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.