8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4292 Karar No: 2019/11477 Karar Tarihi: 18.12.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/4292 Esas 2019/11477 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2018/4292 E. , 2019/11477 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davalının müvekkiline ait 1954 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına tel örgü çekmek suretiyle el attığını, Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/44 D. İş sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporu ile el atmanın tespit edildiğini, davalının taşınmazı eski hale getirmesi için Çanakkale 1. Noterliğinin 07.08.2014 tarihli ve 07074 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını belirterek, müvekkilinin taşınmazına elatmanın önlenmesini ve taşınmazın eski hale getirilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının kendi taşınmazına el atmanın önlenmesi talebi yönünden davanın reddine, 02.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ve yolda kalan kısım yönünden 15,57 m2"lik alana davalı tarafından yapılan el atmanın önlenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, el atmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde, talebin 1954 parsel sayılı taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin olduğu, 02.06.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ve yolda kalan 15,57 m2 bölüme yönelik usulüne uygun açılmış dava bulunmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar, Hukuk Mahkemeleri Kanunu"nun 176 ve devamı maddelerine göre ıslah yolu ile dava konusu iddialarını ve savunmalarını genişletip, değiştirebilirler. Daha önce dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla istem konusu yapılmasına yasal açıdan olanak yoktur. O halde, dava konusu 1954 parsel sayılı taşınmaza yönelik el atma bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken dava konusu edilmeyen yere ilişkin kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalının yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.