1. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/6239 Karar No: 2007/7404 Karar Tarihi: 28.6.2007
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/6239 Esas 2007/7404 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı Hazine, toplam 16.280 m²'lik bir parselin tescil harici kısmının adına tescil isteğinde bulunurken, dahili davalılar bunu reddetmiştir. Mahkeme, davanın hasımsız açıldığı gerekçesiyle yasal olmadığına karar vermiştir. Ancak bu karar yanlıştır çünkü anılan yasal düzenlemeden kaynaklanan tescil davasının arzın tabii maliki olan Hazine tarafından hasımlı veya hasımsız açılabileceği gibi, hasımsız açılmasına mani bir yasal düzenleme de yoktur. Dahili davalıların ayrı bir dava açtığı bilgisi de dosyaya yansımıştır. Dolayısıyla, işin esasının incelenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: 3402 Sayılı Yasanın 18/1.maddesi, HUMK.'nun 45.maddesi, HUMK.'nun 428.maddesi.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, dava konusu ..parselin 16.280 m2’lik kısmının Kocaeli Arazi Kadastro Mahkemesinin 1956/377 Esas sayılı kararı ile hükmen tescil harici bırakıldığını ileri sürerek tescil harici kısmın adına tescili isteğinde bulunmuştur. Dahili davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın hasımsız açıldığı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın hasımsız açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve ileri sürülüş biçiminde göre, davadaki istek, kadastro harici bırakılan yerin Hazine adına tescili olup, yasal dayanağını 3402 Sayılı Yasanın 18/1.maddesi oluşturmaktadır. Niteliği itibariyle bu yasal düzenlemeden kaynaklanan tescil davasının arzın tabii maliki olan Hazine tarafından hasımlı açılabileceği gibi, hasımsızda açılabilmektedir. Başka bir deyişle, hasımsız açılmasına mani bir yasal düzenleme yoktur. O halde, mahkemenin davayı ret sebebinin kanuni olduğu söylenemez. Öte yandan, kabule göre de bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı kazandırılamayacağı açıktır. Buna göre, mahkemece davaya dahil edilenler yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması kural olarak doğru ise de, adı geçen dahili davalıların dava konusu taşınmazla ilgili olarak adlarına tescili için ayrı bir dava açtıkları da dosyaya yansıyan bilgilerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenerek Hazine tarafından ileri sürülen iddianın araştırılması, anılan dava dosyasının getirtilerek HUMK.’nun 45.maddesi gereğince eldeki dava ile birleştirilmesi, tüm delillerin toplanarak birlikte değerlendirilmesi ve ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.