5. Hukuk Dairesi 2017/7638 E. , 2018/2522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idare ve davalı ... vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı ... vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 22/02/2018 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak sözlü açıklamalar da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalılardan ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 421 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Dava konusu taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından % 40 ./..
oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde olması gerektiği ve dava konusu taşınmazın bulunduğu ... ilçesi, Naldöken mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğal olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu yönteme uyulmadan başka bir ilçede bulunan taşınmaz emsal alınarak ve taşınmazın 2014 yılı arsa metrekare rayiç değerinin altında kalacak şekilde değer biçildiğinden yapılan karşılaştırma inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmaz 6.790 m² olup 522,66 m²"lik bölümü otoban yapılmak üzere kamulaştırılmış, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kamulaştırmadan arta kalan 5.908,15 m²’lik kısım için % 1 değer azalış bedeline hükmedilmiştir. Davalı vekilince, kısmi kamulaştırma sebebiyle dava konusu taşınmazın önüne uzanan duvar sonrasında taşınmazın arta kalan bölümüne ulaşımın engelleneceği ileri sürdüğünden, otoyol kamulaştırması sebebiyle dava konusu taşınmazın önüne duvar yapılıp yapılmayacağı, duvar yapılması halinde taşınmaza ulaşımın engellenip engellenmeyeceği duvar yapılmasa dahi taşınmazdan otoyola giriş çıkışın mümkün olup olmayacağı ve bu nedenlerle arta kalan kısmın kullanılamaz hale gelip gelmeyeceği veyahut belirlenen orandan daha fazla değer kaybı olup olmayacağı yönünde bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve davalılardan ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacı idare ve davalı ... yararına ayrı ayrı yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.630,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.