Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3112
Karar No: 2016/6775
Karar Tarihi: 02.06.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3112 Esas 2016/6775 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/3112 E.  ,  2016/6775 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ..."un çekmiş olduğu kredinin teminatı olarak muris adına davalı şirket nezdinde hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, murisin hayatını kaybetmesi üzerine poliçe kapsamında davalı şirkete yaptıkları başvurunun reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacıların aktif dava ehliyeti olmadığını, sigortalının önceden bildiği rahatsızlığını bildirmeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1268. maddesinde sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları da dahil olmak üzere sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebelerin, iki yılda müruruzamana uğrayacağı hüküm altına alınmıştır.
7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu"nun 19. maddesinde ise yaşama ve ölüm şartlı can sigortalarında ödenmesi gereken paralar ödemeyi gerektiren tarihten itibaren 10 yıl içinde hak sahipleri tarafından aranmamış ise, onuncu yılı takip eden yılbaşından itibaren altı ay içerisinde, Tasfiye ve iflas işlemlerinin devamı sırasında hak sahiplerinden müracaat etmeyenler olursa, sigorta şirketlerinin bunlara ödemek zorunda oldukları paraların, müracaatları halinde ödenmek üzere, son bilançonun tanziminden önce, Sahiplerinin ad ve kimlikleri ile bilinen adreslerini ve hak kazandıkları para miktarlarını gösterir şekilde tanzim olunacak bir cetvel ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı emrine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına tevdi olunacağı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına yatırılan bu paraların iki sene içinde sahipleri tarafından aranmadığı takdirde Devlete intikal edeceği hüküm altına alınmıştır. Kanunun açık lafzından da anlaşılacağı üzere hayat sigorta sözleşmelerinde hak sahiplerinin 10 yıl içerisinde sigorta şirketlerine müracaat etme hakları bulunmaktadır. Hatta 10 yıllık süre içerisinde aranmasa dahi Merkez Bankası"na tevdi olunan sigorta bedellerinin iki sene içerisinde Merkez Bankası"ndan istenilebilmesi mümkündür. Bu haliyle söz konusu maddeye göre hayat sigorta sözleşmelerinde hak sahiplerinin poliçe nedeniyle sigorta şirketlerine başvurma süreleri en az 10 yıldır.
Dava konusu hayat sigorta poliçesi 19.03.2007 tarihinde 3 yıl süreli olarak tanzim edilmiş olup sigortalı 06.11.2007 tarihinde vefat etmiştir.
14.06.2007 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 45. maddesiyle 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"na göre özel bir kanundur. Bu nedenle poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan ve özel bir kanun olan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu"nun somut olaya uygulanması gerekmektedir.
Somut olayda, muris 06.11.2007 tarihinde vefat etmiş olup dava 25.05.2010 tarihinde 10 yıllık süre dolmadan açılmıştır. Bu durumda mahkemece davanın zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı nazara alınarak davaya devam edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi