Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/4896
Karar No: 2007/7304
Karar Tarihi: 26.6.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/4896 Esas 2007/7304 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, ortak miras bırakanın çekişmeli parselinde mevcut binayı kendisinin yaptırdığını belirterek binanın mülkiyetinin adına tespitini istemiş, davacılar ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Mahkeme, davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacıların elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri karşısında mahkemenin karar vermesi gerektiği, paylı mülkiyet hükümlerine uygun düşmeyen şekilde karar verildiği ve binanın arzın mütemmin cüzü olduğu tespit edildiği belirtilerek karar bozulmuştur. Türk Medeni Kanununun 688. ve devam eden maddeleri paydaşların bulunduğu ve arzın mülkiyetine tabi bulunduğu düzenlemeleri içermektedir.
1. Hukuk Dairesi         2007/4896 E.  ,  2007/7304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ      : PAZAR (RİZE) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ      : 16/11/2006
    NUMARASI      : 2006/104-268

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;        
    Davacılar (birleşen dosya davalıları), ortak miras bırakan adına kayıtlı ...parsel sayılı taşınmazı mirasçılar arasında yapılan rızai taksim sonucu  çay bahçesi   kısmının kendilerine isabet ettiğini murise ait mevcut binanın ise taksime konu edilmediğini, ancak davalının çay bahçesi ve evden yararlanmalarına engel olduğunu ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlar; birleştirilen davanın ise tanıkla ispatlanamayacağını belirtip, reddini savunmuşlardır.
     Davalı (birleşen dosya davacısı), çekişmeli 928 sayılı parselde mevcut binayı kendisinin yaptırdığını, miras bırakanın katkısı olmadığını ve kardeşlerinin bina üzerinde hiçbir haklarının bulunmadığını ileri sürerek binanın mülkiyetinin adına tespitini istemiş asıl dava yönünden ise, çay bahçesi kısmını 2000 ila 2003 yıllarında kendisinin kullandığını ve davacılara gelirinden ödeme yapmadığını, ancak bilahare bu kısımdan elini çektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Birleştirilen dosyanın diğer davalıları, dava konusu 928 sayılı parselde binayı ortak miras bırakanın yaptırdığını beyan etmişlerdir.
    Mahkemece, mülkiyet tespiti davası birleştirilmeden önce verilen kısmen kabul kararının Dairece "noksan soruşturmayla hüküm kurulmasının doğru olmadığına" değinilerek bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yeniden ve davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.                                                
    Karar,  davacılar birleştirilen dosya davalıları Ş..ve F....vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.6.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine  temyiz edilen M..B.. geldi davetiye tebliğe rağmen temyiz eden vs.vekili avukat ile diğer temyiz edilenler ve vekili avukat gelmediler yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü :
    Dava,  paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil;birleşen dava ise, muhtesatın aidiyetinin tespiti isteklerine ilişkin olup; mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği kapsamında araştırma ve inceleme yapılarak davadan önce çekişmeli taşınmazın tamamını davalının kullandığı, ancak yargılama aşamasında davacıların da kullanımına bıraktığı yer bulunduğu başka bir deyişle davacılar yönünden intifadan men olgusunun gerçekleşmediği belirlenmekle; elatmanın önlenmesi davasının konusuz kalması karşısında, bu istek bakımından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması gerekirken davanın reddedilmiş olması doğru değildir.
    Öte yandan, dava tarihine kadar çekişmeli taşınmazı tamamının davalı tarafından kullanıldığı, davalının 7.4.2005 tarihli beyanıyla sabittir.O halde, davalının bu beyanı ile 21.1.1999 tarihli ihtarname gözetilmek suretiyle, davacıların payına isabet edecek ecrimisilin belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle bu istek yönünden de davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.Ayrıca dava konusu taşınmaz Türk Medeni Kanununun 688. ve devam eden maddelerinde öngörüldüğü üzere paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup, tarafların paydaş bulunduğu kayden sabittir.Davalının taşınmaz üzerine yapmış olduğu binanın  Türk Medeni Kanununun 684.maddesi uyarınca arzın  mütemmin cüzü olacağı ve arzın mülkiyetine tabi bulunduğu tartışmasızdır.
    Öyle ise; mahkemece, muhtesatın kimin tarafından yapıldığının tespiti ile yetinilmesi gerekirken "binanın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespiti şeklinde" paylı mülkiyet hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde karar verilmiş olması da yasal değildir.
    Hal böyle olunca, davacılar (birleşen dosya davalıları) vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  26.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi