2. Hukuk Dairesi 2014/4755 E. , 2014/14882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Bergama l. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :28.11.2013
NUMARASI :Esas no:2012/218 Karar no:2013/437
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafaka talebinin reddi ile müşterek çocuk Cenker"in velayeti, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kocanın tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kocanın eski sevgilisi ile ilişkilerini sürdürmek suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu eşini tehdit edip, bu suçtan hüküm giydiği, buna karşılık davacı-karşı davalı kadının da kocasına hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-karşı davacı kocanın ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken. tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur tespitine dayalı olarak davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiştir.
3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
4- Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesinde, çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Müşterek çocuk Cenker 28.2.2013 tarihli duruşmada annesiyle kalmak istediğini beyan etmiştir. O halde, müşterek çocuğun isteği ve kardeşlik duygularının gelişmesi için kardeşlerin birbirlerinden ayrılmaması kıstası da dikkate alındığında, ortak çocuklardan Cenker’in velayetinin de davacı-karşı davalı anneye verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde babaya verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur tespiti, manevi tazminat, tedbir nafakası ve müşterek çocuk Cenker"in velayeti yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Cem"e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Duygu"ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30.06.2014 (Pzt.)