Özet:

Sanığın, katılanın kimlik fotokopisine kendi fotoğrafını yapıştırarak sahte hat çıkarttığı ve bu nedenle borç tahsili için icra takibi yapıldığı suçlamasıyla yargılandığı bir davada, mahkeme sanığın özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddiasıyla mahkumiyet kararı verdi. Ancak suçun niteliği nedeniyle, eylemin TCK'nın 158/1-d son maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışmalı olduğundan, kararın Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle mahkeme görevsizlik kararı vermesi gerektiği halde, duruşmaya devam edip hüküm kurdu. Sanığın temyiz itirazları sonucu, kararın bu nedenle bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır:
- TCK'nın 158/1-d son maddesi: \"Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenen dolandırıcılık suçu, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturur.\"
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: \"Yargıtay, Ceza General Kurulu, gerekçeli kararını aynı Kanunun 9 uncu maddesine göre, çoğunluk kararıyla, açıklar.\"
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi: \"Kararın bozulmasını gerektiren sebeplerden biri veya birkaçının bulunması halinde, Yargıtay, kararı bozar ve davayı, hüküm tarihine kadar işlememiş sayar veya işlenmiş sayılan hükmü kaldırır.\"