21. Hukuk Dairesi 2013/9457 E. , 2014/2428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Akkuş Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2012/82-2013/9
Davacı Kurum, yersiz olarak ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davalının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden davacı SGK tarafından, davalıya yapılan yersiz ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsil edilmesi amacıyla açılan istirdat(alacak) davasıdır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi"ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalının, 27/01/1995 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden boşandığı, boşanma sonrası yaptığı başvuru sonucunda davacı kurum tarafından babasından dolayı ölüm aylığına bağlandığı anlaşılmış, davacı Kurum tarafından re"sen başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 26/01/2010 tarihli kontrol memuru raporunda; davalının ve eski eşinin kimlik paylaşım sistemindeki adreslerin, .. mah. ... Sk. No:27A/A Akkuş/Ordu olduğu tespit edilmiş. Mahallinde kolluk marifetiyle yaptırılan çevre soruşturmasında 25/11/2009 tarihinde düzenlenen kolluk tutanağına göre; mahalle muhtarı H.. A.."ın bilgisine başvurularak, sistemde kayıtlı yerleşim yeri adresine gidildiği, kapı çalındığında kapıyı Davalı ve kızı B.. açtığı görülerek, komşulardan ve mahalle muhtarından sorulduğunda davalı ve eski eşinin eski eşe ait sözkonusu ikamette çocukları ile birlikte yaşadıklarının beyan edildiği tespitlerine yer verilmiştir. Mahkeme huzurunda dinlenen mahalle muhtarı H.. A.."ın beyanını haklı bir nedene dayanmaksızın kısmen değiştirerek, davalı ve eski eşinin boşanma sonrası kısa bir süre barışma çabasına girerek, birlikte yaşadıklarını, sonrasında ise tamamen ayrıldıklarını, davalının halihazırda kızının
yanında yaşadığını beyan etmiş, Davalı ve eski eşi hakkında açılan ceza davasında dadinlenen mahalle muhtarı H.. A..; tarafların boşandığını ve birlikte yaşayıp yaşamadığını bilmediğini belirtmiş olup, kontrol memuru tutanağında imzası bulunan polis memurları H. A.ve M.. A.."nın ceza davası sırasında alınan ifadelerinde, tutanağın içeriğini tekrar ederek davalı ve eski eşinin çocukları ile birlikte eski eşi ait ikamette gördüklerini beyan etmişler; tanık polis memuru Mehmet
Alıcı"nın hüküm mahkemesi huzurundaki beyanında ise; mahalle muhtarının yanına giderek, davalı ve eski eşinin birlikte yaşayıp yaşamadıklarını sorduklarında, mahalle muhtarının birlikte yaşadıklarını bildirmes üzerine, mahalle muhtarını da yanlarına alarak davalı ve eski eşinin ikametine gittiklerini, davalıyı eski eşine ait ikamette görmeleri üzerine kimliğini teyit ettikten sonra tutanak düzenlediklerini ifade etmiştir.Mahkemesince, Uyap üzerinden alınan nüfus kaydında davalının, kontrol memuru raporundan sonra yerleşim yerini değiştirdiği; eski eşin ise aynı yerleşim yerinde kayıtlı bulunduğu tespit edilmiş olup, mahkemesince dinlenen davacı tanıkları ise, davalı ve eski eşinin boşanma sonrası fiilen birlikte yaşamadıklarını beyan etmişlerdir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, denetim sırasında düzenlenen kolluk tutanağında dolaylı beyanı bulunan, davalı ve eski eşi ile aralarında husumet iddiası da bulunmayan tarafsız tanık mahalle muhtarı H.. A.. ile tutanak tanığı polis memurları H. A.ve M.. A.. tarafından düzenlenen tutanağın içeriği, tutanak tanıkları polis memurlarının tutanağın içeriğini teyit eder nitelikteki ceza davası ve temyize konu istirdat(alacak) davasında mahkeme huzurunda verdikleri yeminli beyanları; davalı ve eski eşinin 1995 yılında boşanmış olmalarına rağmen, nüfus müdürlüğü kayıtlarına göre yerleşim yerlerinin aynı olduğunun anlaşılması, kontrol memuru tarafından düzenlenen tutanak üzerine davalının yerleşim yerini başka bir adrese naklettiğinin tespit edilmesi ile mahalle muhtarı H.. A.."ın ceza davası sırasında davalı ve eski eşinin boşandığından haberi olmadığını beyan ederken; istirdat davası sırasında haklı bir nedene dayanmaksızın ve diğer beyanları ile çelişki oluşturacak şekilde "davalının boşanma sonrası barışma çabası ile kısa süre eski eşi ile birlikte yaşadığını, sonradan ayrıldıklarını" ifade etmesi karşısında, tanık H.. A.."ın mahkeme huzurundaki beyanının hükme esas alınamayacağı hususları birlikte göz önüne alındığında; davalı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı Yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın kabulü gerekirken mahkemece davanın reddine karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.