5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/12323 Karar No: 2018/2504 Karar Tarihi: 22.02.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/12323 Esas 2018/2504 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/12323 E. , 2018/2504 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 22/02/2018 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki ... köyü 32 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Arsa niteliğindeki taşınmaz kapama ... bahçesi olduğundan, ağaçların yaşlarına göre tespit edilecek verim miktarları ile değerlendirme tarihi olan 2014 yılı kilogram satış fiyatı ve üretim masraflarına göre tespit edilecek net geliri esas alınarak, kapitalizasyon faiz oranı da uygulanmak suretiyle belirlenecek bahçe değerinden; taşınmazın zeminine, ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle ağaç bedellerinin tespit edilmesi gerektiği halde, 2013 resmi verilerine göre hesaplama yapan ve denetime elverişli bulunmayan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 18.06.2014 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, faiz başlangıç tarihi hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.630,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.630,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.