12. Ceza Dairesi 2014/10154 E. , 2015/5323 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, 19.02.2011 olan suçun işlendiği tarihin “19/01/2011” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı; suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi, mahallinde ilavesi mümkün noksanlık olarak kabul edilmiştir.
Soruşturma evresinde şikayetçi olunmamasının kovuşturma evresinde katılan sıfatının alınmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, 16.05.2011 tarihli duruşmada katılan sıfatını alan mağdur ..."un 08.11.2012 tarihli duruşmada katılan sıfatının kaldırılması, adı geçene gerekçeli kararın tebliğ edilmiş olması ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle bozma sebebi sayılmamıştır.
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, uygulanan kanun maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. ve adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddelerine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 5 numaralı paragrafındaki, “TCK. nın 52/2 maddesi” ibaresinin, “TCK"nın 50/4. maddesi atfıyla aynı Kanun"un 50/1-a ve 52/2. maddeleri” şeklinde değiştirilmesi, aynı paragraftaki, “12100 TL” ibaresinden önce gelmek üzere hükme “605 gün karşılığı” ibaresinin ilave edilmesi suretiyle, eleştirilen hususlar dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.