17. Hukuk Dairesi 2014/22607 E. , 2016/6754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 26.04.2013 tarihinde .... plakalı aracın müvekkillerin çocuğu ...a çarparak ölümüne sebep verdiğini, aracın ... tarafından ... numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu poliçe teminatının kişi başı 225.000,00 TL olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak çocuklarının desteğinden yoksun kalan davacı anne için 1.000 TL, baba için 1.000 TL, küçük çocuklar için ayrı ayrı 500 TL olmak üzere toplam 3.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve cenaze ve defin masraflarının davalı şirkete yaptıkları 26.07.2013 başvuru tarihinden ticari faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili; 03.07.2014 tarihinde taleplerini anne ... için 48.957,63TL, baba ... için 13.917,98TL, cenaze giderleri için 4.740TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı anne için 48.957,63 TL, davacı baba için 13.917,98 TL, destekten yoksun kalma tazminatı ile 4.740,00 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 67.615,61 TL tazminatın temerrüd tarihi olan 26/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
T.C. Anayasası"nın 26. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK’nin 280. maddesi hükmüne göre "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Anılan Yasal düzenleme ile bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda; mahkemece, davacılar vekili tarafından ibraz edilen ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmemiştir. Islah bir usul işlemi olup ıslaha karşı başvurulabilecek haklar tebliğ işlemi ile başlamaktadır.
Bu durumda mahkemece davacılar vekili tarafından ibraz edilen ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve 6100 sayılı HMK"nin 27.maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının bir sonucu olarak ıslah talebine karşı diyeceklerini bildirme imkanının tanınması gerekirken, ıslah dilekçesi tebliğ edilmeyerek davalıların savunma haklarının kısıtlanması isabetli görülmemiştir.
Kabule göre; bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir. Somut olayda; davacıların desteği yaya olduğu sırada, davalının sürücüsü %85 kusurlu olarak çarpmıştır. Davacı vekili; ıslah dilekçesinde kusur oranları düşülmeksizin talebini belirlemiş ise de davalı ..., davacıların desteğinin kusurundan sorumlu tutulamaz. Buna göre; kusur oranları düşülerek karar verilmesi gerekirken, kusur oranlarının dikkate alınmamış olması da doğru görülmemiştir.
Yine kabule göre de; cenaze giderleri yönünden mahkemece, İlçe Müftülüğünden ve belediyeden cenaze giderlerinin ne kadar olabileceği sorulmuş ise de, diğer masraflar dahil edilmeksizin "sadece defin giderleri"nin ne kadar olacağı hususunun İlçe Müftülüğünden sorulması, gelen cevaba göre cenaze giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.