12. Ceza Dairesi 2014/11303 E. , 2015/5312 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Beraat
Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık Prof. Dr. ..."nün.... Hastanesinde....Uzmanı olarak görev yaptığı, katılan ..."nin eşi olan ..."nin 1997 yılında laparoskopik over ameliyatı ile 1999 yılında sezaryanla bir doğum yaptırmış olduğu, 04.02.2007 tarihinde over kisti tanısı ile planlı ameliyatının kararlaştırıldığı, aynı gün saat 09.20’de yapılan muayenesinde herhangi bir alerjisi olmadığı, solunumu ve kardiovasküler sorun olmadığı, kas iskelet ve periferik vasküler sistemin normal olmadığı, ateş 36,8 derece, Nb;78, 103/63, SS;18/dk vücut ağırlığı 63 kg, boy 171 cm olduğu, saat 10.00’da gerekli preoperatif hazırlıklar tetkikler ve anestezi konsültasyonu yapıldıktan sonra saat 10.30’da elektif koşullarda ameliyathaneye alınarak ameliyata başlanıldığı, genel anestezi takiben (indüksiyonda 6mg Norcuron, 100mg Propofol, 100mg Fentanyl IV verildiği, indüksiyon sonrası %50 N2O/O2 ve Sevorane %0.6 ile idameye geçildiği) göbekten veres iğnesi girildiği, serum fizyolojik verilerek periton boşluğuna girildiği, 3,5 litre CO2 gazı ile şişirildiği, daha sonra göbekteki insizyon genişletilerek 10 no.lu trokar ile batına uygun şekilde gönderildiği, daha sonra optik kanül batına gönderildiğinden, içeride kan olduğu görüldüğü, yapılan eksplorasyonda sol femoral arter ve venadan kanama (posterolateral yüzlerinde yaralanma) olduğu görülünce acilen açık operasyona geçildiği, bu esnada tansiyon nabız alınamadığı, hemen eksternal kalp masajına başlandığı, Kalp Damar Cerrahi ve Genel Cerrahi uzmanları sanıklar ... ve ..."nın çağrıldığı, Kalp Damar Cerrahisinin yaptığı değerlendirmede retroperitonda hematom görüldüğü, sağ iliaka arter, sol iliak arter ve V.cava inferiorda kanama plejikli sütürlerle kontrol edildiği, eksternal masaj uygulandığı, sonra internal kardiak masaja geçildiği, yaklaşık 45-60 dakika sonra resüsitasyona cevap verdiği, hemodinamisi stabil olunca sol femoral arter ve açık arter monitörizasyonu için kateter yerleştirildiği, ritim ve TA düzeldikten sonra yaralarının bölgesinin yeniden yapılan incelemesinde VCF koniler plejikli sütürlerin sağ komin iliak arterde darlık oluşturduğu ve distalde nabızın zayıf olduğu bu nedenle sağ common iliak arterden eksternal iliak artere greft ile (yaklaşık 10 cm.lik) end to side anastomoz uygulandığı, kanama kontrollerinin takiben femoral arterdeki kateter çekilerek batının uygun olarak kapatıldığı, toplam 16 Ü ES, 12 U TDP, 3000 kolloid, 3000 cc kristaloide sıvı verildiği, saat 15.15’de yoğun bakıma alındığı, IPPV modda MV desteğine alındığı, bilinç kapalı, non oryante, non koopere, pupiller midriatik, IR-/-, GKS3 olduğu, hipotermik soluk olduğu, Hb;14.1, lökosit;16.89, Ph;73.00, Na;154, K;3.02, BUN;16,Krt;10, ALT;45, AST;337, CK;5417, CK-MB;478, TA;78/55, Nb;130, PO2;21, PCO2;31, HCO3;20,1 plt;7,42, ölçüldüğü, hastaya sıvı elektrolit tedavisi düzenlendiği ve anti ödem tedavisine başlandığı, vazo aktif ilaçların dozlarının kan basıncına göre azaltılmaya başlandığı, saat 22.35’de yapılan yeniden değerlendirmede, GKS 3, spontan solun yok, pupiller fiks dilate, genel durum kötü olduğu, TA;88/57, Nb;132, ateş 33 derece, SPO2;100, kan gazı tetkiklerinde; ph;7,39, PO2;226, PCO2;39, HCO3;23,6, KS;235 ölçüldüğü, 05.02.2007 tarihli muayenesinde bilinç kapalı, genel durum kötü olduğu, GKS;3 entübe olduğu, çekilen EEG’de bütün beyin bölgelerinde düşük voltaj elektriksel aktivite çıkışları dışında normal biyoelektrik aktivitenin görülmediği, 06.02.2007 tarihli muayenesinde; EEG testi sonrası apne testi uygulandığı, spectde belirgin bir serebral perfüzyonu saptanmadığı, takip ve izlemelere devam edildiği nörolojik ve genel durumda değişiklik olmadığı, 09.02.2007 tarihinde beyin ölüm tanısının aileye açıklandığı, desteğe devam edildiği hiçbir solunum gözlenmediği, 20.02.2007 tarihinde hipoksemi atakları olduğu, aspirasyonların sıklaştırıldığı, kan basıncının düştüğü, kardiak arrest geliştiği ve uygulanan CPR’a yanıt vermeyince eksitus kabul edildiği, mevcut tıbbi belgeler ve otopsisinde tespit edilen makroskopik ve mikroskopik bulgular birlikte değerlendirildiğinde; Kişinin ölümünün Laparoskopik over kisti ameliyatı esnasında pnömoperitoneum uygulaması esnasındaki enstrümantasyon sonucu vena kava inferior, sağ ve sol iliak arter yaralanmasına bağlı iç kanama nedeniyle meydana gelen hipovolemik şok ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu anlaşılan olayda;
1) Sanıklar ... ve ..."nın beraatine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekillerinin eksik incelemeye ve kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında beraat hükmü verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASI; ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. fıkrasında yer alan “AYRI AYRI BERAATLERİNE” ibaresinden önce gelmek üzere “CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince” ibaresinin eklenip, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık ..."nün beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece hükme esas alınan .... İhtisas Kurulunun 22/06/2011 tarih 691 sayılı raporu ile .... Kurumu Genel Kurulunun 06/12/2012 tarih ve 1057 sayılı raporunda daha önce batın ameliyatı geçirmiş olan olgularda batına girilmiş olması eski insizyon yerinden kapalı teknikle pnömoperitoneuma oluşturulmak yerine açık teknik (HASSON) ile batına girilmesinin daha uygun bir yöntem olduğu, ancak uygulanmış olan yöntemin de deneyimli ellerde hatalı bir uygulama olmadığı, her ne kadar over kistine hastalığına yönelik seçilen ameliyat tekniği ideal yöntem olmasa da operasyon esnasında damar yaralanması şeklinde meydana gelen komplikasyonun zamanında fark edilerek açık ameliyata geçildiği ve ilgili branş hekimlerin müdahalesini sağladığı dikkate alındığında operasyon gerçekleştiren Dr. ....’ye yönelik kusur atfedilemeyeceği belirtilmiş ise de, dosya içerisinde mevcut Yüksek Sağlık Şurası"nın 18-19/03/2010 tarih ve 12474 sayılı raporunda laporoskopik ameliyatlarda ciddi iç organ yaralanmaları sıklıkla ilk portun batına girilmesi sırasında meydana geldiğinden, 3 kere alt pelvik bölge ameliyatı geçirmiş hastada ilk portun açık yönteme girilmesi gerektiği, bu durum dikkate alınmadan ilk portun girilmesinde kapalı yöntemin tercih edildiği ve meydana gelen damar yaralanmaları nedeniyle sanığın kusurlu olduğunun belirtildiği, sanığın ölen ..."nin, dosyaya konu ameliyat öncesinde bir kist ameliyatı, bir apandist ameliyatı ve bir de sezeryan ile doğum olmak üzere üç kez aynı bölgeden ameliyat geçirdiğini bildiği, sezeryan ile doğum ameliyatını kendisinin gerçekleştirdiği ve hastayı dokuz senedir tanıdığı, dosya içerisinde bulunan belgelere ve ifadelere göre ameliyat yönteminin seçimi konusunda katılan ve ölen eşinin herhangi bir müdahalesinin yahut ısrarlarının bulunmadığı, sanığın alınan ifadesinde belirttiği üzere ölenin anatomik yapısından kaynaklanan ve iç organların daha önce geçirilmiş olan ameliyatlara bağlı olarak yapışıklık göstermeleri ve yer değiştirmeleri söz konusu olabileceğini bilmesine rağmen açık teknik ile batına girmek yerine kapalı tekniği tercih ederek pnömoperitoneuma oluşturulmak suretiyle meydana gelen ölüm olayında kusurlu olduğunun kabulü ile sanığın mahkumiyeti yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanığın beraatine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.