Esas No: 2021/21764
Karar No: 2022/2757
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21764 Esas 2022/2757 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/21764 E. , 2022/2757 K."İçtihat Metni"
Mala zarar verme suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ANKARA 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2015/354 esas, 2017/729 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/10/2021 gün ve 94660652-105-06-4011-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2021 gün ve 2021/124670 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesindeki “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin kaldırılması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamında kaldığı, 5271 sayılı Kanun’un 254/1. maddesi uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunu da kapsayan "Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep" başlıklı 167/2. maddesinde yer alan "Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda, müşteki ile sanığın öz kardeş oldukları, aynı konutta yaşamadıkları ve bu nedenle verilecek cezada yarı oranında indirim yapılması gerektiği hususu gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2015/354 Esas - 2017/729 Karar sayılı kararıyla 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, mala zarar verme suçu yönünden yapılan uzlaşmaya ilişkin yasal değişikliğin hüküm tarihinden önce yapıldığı ve hüküm tarihi itibariyle de yürürlükte bulunduğu, böylece sonradan yürürlüğe giren bir yasa değişikliği durumunun olmaması sebebiyle uyarlama yargılaması yapılamayacağı gözetilmeden, kararın kesinleşmesinden sonra atılı mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığından bahisle infazın durdurulmasına ve sonrasında da uzlaşma sağlanamadığından bahisle infazın devamına dair verilen Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/08/2017 ve 17/10/2017 tarihli ve 2015/354 Esas - 2017/729 Karar sayılı ek kararlarının yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1- Somut olayda, sanık ... hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı, her ne kadar soruşturma aşamasında sanık ve müştekinin uzlaşmayı kabul etmediklerine dair uzlaşma teklif formları dosyada mevcut ise de; uzlaşma teklifinin yapıldığı tarih itibariyle 5918 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesine eklenen “uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” cümlesi gereği mala zarar verme suçunun uzlaşmaya tabi olmaması nedeniyle anılan uzlaşma teklif formlarının hem mala zarar verme suçu hem de özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yönünden geçerli olmadığı; yargılama devam ederken 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, bu kapsamda aslında uzlaşmaya tabi olmasına karşın 5918 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesine eklenen “uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” cümlesi gereği uzlaşma hükümleri uygulanamayan 5237 sayılı TCK’nın 134/1. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun da uzlaşmaya tabi hale geldiği ve buna göre her iki suç bakımından da uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilmeden devam edilen yargılama neticesinde Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2015/354 Esas - 2017/729 Karar sayılı kararıyla ...’nin özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan beraatine, mala zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verildiği, anılan hükümlerin sanık müdafii ve katılan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesinin 04/06/2021 tarihli ve 2020/916 Esas – 2021/1467 Karar sayılı ilamı ile özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen beraat hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf isteminin ise kararın kesin nitelikte olduğundan bahisle reddine karar verildiği, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen beraat hükmünün de bu şekilde kesinleştiği anlaşılmakla; yargılama devam ederken yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile CMK’nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarılmış olması sebebiyle CMK’nın 253/2. fıkrası gereğince TCK’nın 151/1. maddesinin uygulandığı mala zarar verme suçu da uzlaşma kapsamına alındığından, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mala zarar verme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- Katılan ... ile sanık ...’nin kardeş olup aynı konutta yaşamadıkları, 5237 sayılı TCK’nın 167/2. maddesinde “..bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derece de kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; şikâyet üzerine verilecek ceza yarısı oranında indirilir” şeklinde yer alan hüküm gereğince; sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde TCK’nın 167/2. maddesi uyarınca yarı oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ANKARA) 29. Asliye Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 18/05/2017 tarihli ve 2015/354 Esas - 2017/729 Karar sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 21/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.