12. Hukuk Dairesi 2021/3188 E. , 2021/4475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle ihalenin feshine hükmedildiği, alacaklı ve ihale alıcısının istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/852 esas sayılı dosyasında, borçlunun açmış olduğu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin kabulü ile takip ıttıla tarihinin 15/08/2018 tarihi olarak kabul edildiği ve bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin ihale yapılmasının fesih sebebi olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında ihalenin feshine karar verildiği, karara karşı alacaklının temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 134/2.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece, (ihalenin BK.nun 226.maddesinde yazılı), (satış ilanı tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerinde hata) ve (ihaledeki fesat) nedenleri ile ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir.
Buna göre; ihalenin bozulma nedenleri, gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamalarında;
1-İhaleye fesat karıştırılmış olması,
2-Artırma hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,
3-İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,
4-Alıcının, taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşülmüş olması, şeklinde sıralanabilir.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince; İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/852 esas sayılı dosyasında borçlunun açmış olduğu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin kabulü ile takip ıttıla tarihinin 15/08/2018 tarihi olarak kabul edildiği, işbu karar kesinleşmeden ihale yapılamayacağı, kararın 12/04/2019 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin kabul edildiği görülmektedir.
Bir başka ifade ile 19/06/2018 tarihinde gerçekleştirilen ihaleden ve açılan işbu ihalenin feshi davasından sonra İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 12/03/2019 tarih ve 2018/852 Esas, 2019/241 Karar nolu kararı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 15/08/2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği gerekçesiyle ihalenin feshine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesinin bu yöndeki kabulü yukarıda açıklanan fesih nedenleri arasında bulunmamaktadır. Kaldı ki; devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, ihaleden sonra takibin iptali, icranın geri bırakılması veya borcun ödenmesi gibi nedenlerle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz.
Öte yandan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, 50.650,00-TL. muhammen bedelli taşınmazın (taşınmazdaki 1/6 hissenin) 98.100,00-TL"ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, şikayet dilekçesinde de açık bir şekilde kıymet takdiri tebliğ işlemine ve ihaleye konu taşınmazın kıymetine usulünce yapılmış bir şikayetin/itirazın da bulunmadığı görülmüştür.
Her ne kadar satış ilanı tebliğ usulsüzlüğü İİK’nun 127. maddesi gereğince tek başına ihalenin feshi nedeni ise de yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince anılan taşınmaza ilişkin davada hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 06/01/2021 tarih ve 2020/1081 E. - 2021/18 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.