Kamu görevini usulsüz üstlenme - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/9297 Esas 2019/4797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9297
Karar No: 2019/4797
Karar Tarihi: 02.05.2019

Kamu görevini usulsüz üstlenme - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/9297 Esas 2019/4797 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet hükmüne çarptırılmış ancak, suçun yasal unsurları oluşmadığı için beraat etmesi gerektiği anlaşılmıştır. Mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/3. maddesi: Kısa süreli hapis cezası adli para cezasına veya seçenek tedbirlerden birine çevrilebilir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 262/1. maddesi: Kamu görevini usulsüz şekilde üstlenmek suçunun hareket ögesi kamu görevini kanun ve mevzuata aykırı şekilde yerine getirmeye teşebbüstür.
5. Ceza Dairesi         2015/9297 E.  ,  2019/4797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevini usulsüz üstlenme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihinde hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, aynı Kanun ve maddenin birinci fıkrasında belirtilen adli para cezasına veya seçenek tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
    TCK’nın 262/1. maddesinde düzenlenen kamu görevini usulsüz üstlenme suçunun hareket ögesini; bir kamu görevini kanun ve diğer mevzuata aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs edilmesinin oluşturması, suçun meydana geldiğinden söz edilebilmesi için, yalnızca bir kamu görevine ilişkin sıfatın kullanılmasının yeterli görülmemesi ve eylemli olarak bir kamu görevinin fail tarafından yerine getirilmeye kalkışılmasının zorunlu bulunması karşısında; olay tarihinde...mahallesinde bulunan ... İlköğretim okulu bahçesinde mağdur ... ile arkadaşları....,...., ve.... "in birlikte yürüdükleri sırada... plaka sayılı aracı mağdurların üzerine doğru süren sanığın, aracın camını açarak mağdurları yanına çağırıp kimliklerini istemesi, mağdurların kim olduğunu sorması üzerine "ben sivil polisim" demesi, mağdurların durumdan şüphelenip kimlik göstermesini istemeleri sonrasında elini beline doğru atması üzerine mağdurların "tamam gerek yok" demeleri, akabinde aracına çağırdığı mağdur ..."in arkadaşlarının uyarısı ile araca binmemesi sonrasında ol
    mahallinden ayrılması şeklinde gerçekleşen somut olayda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Yz İşl. Md.

    M/Ç













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.