9. Hukuk Dairesi 2021/4932 E. , 2021/9215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 1993-09.05.2016 tarihleri arasında çalıştığını, birkaç yıl şoförlük görevinden sonra eksperlik yaptığını, son zamanlarda da bazı işlerden sorumluluk görevini yerine getirdiğini, aylık 6.000,00 TL ücret almasına rağmen 3.000,00 TL’nin banka havalesi şeklinde, geri kalanının ise elden ödendiğini, mesaisinin 08:30 da başladığını ve işler bitene kadar devam ettiğini, Cumartesi ve Pazar günlerinin tamamı ile resmi tatillerde ve ulusal-dini bayramlarda çalıştığını, bu çalışmaları karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izin hakkının kullandırılmadığını, 09.05.2016 tarihinde sebep gösterilmeden davalı şirket yetkilileri tarafından önce sözlü olarak daha sonra Bornova 5. Noterliğinin 10.05.2016 tarihli ihtarnamesi ile iş akdinin tazminatsız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili şirketin Aliağa bölgesinde hurda alım satımı yaptığını, gelen araçların önce kantara alındığını ve tartılan araçların eksperlerce incelendikten sonra döküm sahasına gönderildiklerini, davacının ve diğer eksper ...’nın bazı araçları kontrol etmeden içinde toprak dolu araç kabulü yaptıkları yönünde şikayet aldıklarını, takip edildiğinde döküm yapan araçta ciddi anlamda toprak olduğunu, bu nedenle önce fotoğraflama işlemi yapıldığını daha sonra ... ile birlikte davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının ... Hurdacılık A.Ş’de çalıştığı 01.12.1993-13.04.2006 tarihleri arasındaki çalışma süresi için brüt 10.637,30 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, 13.04.2006 öncesi çalışmasının tasfiye edildiğini, fazla çalışma yapılmadığını, resmi ve dini bayramlarda çalışılmadığını, yıllık izin ücretlerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ve davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
Somut olayda davacı vekili süre belirtmeksizin müvekkilinin yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının 01.12.1993-13.04.2006 ve 10.07.2006-09.05.2016 tarihleri arasında 22 yıllık hizmet süresince toplam 123 gün yıllık izin kullandığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu gözönüne alınarak, davacı tarafından kullanıldığı kabul edilen 123 günlük yıllık iznin 2007 ve sonrası döneme ait olduğu ve 1993-2006 yılları arasındaki dönemde ise hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına ters olduğundan, belirtilen bu dönem için davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.