8. Hukuk Dairesi 2011/7173 E. , 2012/95 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasında karar verilmesine yer olmadığına dair Şanlıurfa Aile Mahkemesinden verilen 02.11.2010 gün ve 146/996 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, maktu başvuru harcı ve peşin harç yatırdığı 10.02.2009 tarihli dava dilekçesinde; boşanma ve diğer taleplerle birlikte, tarafların ortak birikimleri olup, davalı adına Akbank"a yatırılan çeşitli mevduat ve döviz hesaplarının 21.10.2007 tarihinde müvekkilinden habersiz olarak davalı tarafından bankadan çekildiği gerekçesiyle müvekkilinin hakkı olan paranın davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş, 29.04.2008 havale tarihli cevaba cevap dilekçesiyle de; davacı ve davalının evlilik sırasında ortak birikimlerinin yatırıldığı Şanlıurfa Akbank Şubesi"ndeki 11 ayrı hesap numaralarını ve bu hesaplardaki dolar, euro ve YTL miktarlarını belirterek, bu paraların YTL cinsinden hesaplaması yapılarak, harcının bilahare yatırılacağını, müvekkiline düşen kısmın davalıdan alınarak, vekil edenine verilmesini istemiştir.
Mahkeme tarafından 16.09.2008 tarihli duruşmada davacıdan açıklama yapması istendiğinde, davacı vekili 13.10.2008 tarihli açıklama dilekçesiyle de; davalının Şanlıurfa Akbank Şubesi"nden çekip, kendi annesi adına yatırdığı yaklaşık 45.000 TL"nin tarafların ortak birikimleri olup, yarısı olan 23.000 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiş ve talep ettiği miktar üzerinden 348,30 TL peşin harcı da 15.10.2008 tarihinde mahkeme veznesine yatırmıştır.
Şanlıurfa Aile Mahkemesinin 2008/103 Esas sayılı dosyasında devam eden yargılamalar sırasında 05.02.2009 tarihli oturumda, yukarıda belirtilen Şanlıurfa Akbank Şubesi"ndeki 11 ayrı hesap numaralarında davalı adına yatırılıp, daha sonra çekildiği iddia edilen paraların yarısının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair talep ve dava, boşanma ve diğer taleplerden tefrik edilerek, mahkemenin 2009/146 Esas numarasına kaydedilmiş ve bu dosya kapsamında 14.09.2010 tarihli yargılama oturumunda davacı vekiline dava dilekçesini açıklayıp, varsa noksan harcı ikmal etmek üzere süre verilmiştir. Davacı vekili, tarihsiz dilekçesiyle; yukarı da belirtilen taleplerini tekrarlayarak Şanlıurfa Akbank Şubesi"nde bulunan hesap numaralarını ve bu hesaplarda bulunan mevduat miktarlarını belirterek toplam 44.539,57 TL ortak birikim olan paranın yarısı müvekkilinin hakkı olan 22.269,79 TL paranın bankadan çekildiği tarihten geçerli olmak üzere yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiş ve 02.11.2010 tarihinde ve süresinde 993 TL "tamamlama harcı" yatırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davacı tarafından dava dilekçesinde, Şanlıurfa Akbank Şubesi nezdindeki davalı eşe ait mevduat hesaplarındaki paranın edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca tasfiyesinin talep edilmediği, sonradan verilen cevaba cevap dilekçesinde talepte bulunulduğu, bu durumun iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu ve karşı tarafça bunun açıkça kabul edilmediği, dolayısıyla harç yatırılmış olsa bile usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 02.08.2004 tarihinde evlenmiştir. 07.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 10.02.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal "edinilmiş mallara katılma" rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
Olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise HMK.nun 25, 26, 31 ve 33. maddeleri (1086 sayılı HUMK.nun 74, 75 ve 76. maddeler) gereğince, Hakime aittir. Davacı vekili, boşanma dava dilekçesiyle birlikte açtığı davada ve yargılama sırasında mahkemenin isteği üzerine yaptığı açıklama dilekçeleriyle; davalı eş adına kayıtlı ve edinim tarihleri itibariyle edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan Şanlıurfa Akbank Şubesi"ndeki 11 ayrı hesap numaralarında yer alan dolar, euro ve YTL hesaplarındaki paralar nedeniyle katılma alacağı (TMK.m.231) isteğinde bulunmuş, bu taleple ilgili de mahkemenin talebi üzerine önce 348.30 TL "Peşin harç" yatırmış ve 14.09.2010 tarihli yargılama oturumunda dava dilekçesini açıklayıp, varsa noksan harcı ikmal etmek üzere mahkemece süre verilmesi üzerine davacı vekili 02.11.2010 tarihli sayman mutemedi alındısı makbuzu ile 993 TL "Tamamlama harcı" yatırmıştır.
Davacı vekili, Şanlıurfa Akbank Şubesi"nde davalı adına yatırılan ve sonradan yine davalı tarafından çekilen toplam 44.539,57 TL ortak birikim olan paranın yarısı ve müvekkilinin hakkı olan 22.269,79 TL kısmı ile ilgili talepte bulunduğuna göre, bu dava değeri üzerinden hesaplanacak binde 59,4 nispi harcın karşılığı olan 1322,24 TL"nin 1/4"ü ile 14 TL başvurma harcı yatırması gerekirdi. Ne var ki; davacı tarafından, dava başarıya ulaştığı takdirde kararla birlikte yatırılması gereken nispi harcın tamamı ile maktu başvuru harcın toplamı olan 1336,24 TL"yi peşin yatırdığı anlaşılmıştır. Şu halde, yöntemine uygun bir biçimde açılmış bir dava söz konusudur. Davacı vekili, başvurma harcı adı altında bir harç yatırmamıştır. Ancak; önce, 348 TL" Peşin harç" ve daha sonra da mahkemenin talebi üzerine 993 TL harç daha yatırdığına, yatırdığı harç miktarı toplamı 1341,30 TL (aslında 1336.24 TL"dir.) olup, yatırması gereken harçtan daha fazlasını yatırdığına ve sonra yatırılan 993 TL" Tamamlama harcı " nın hangi harçları kapsadığı açık değil ise de, peşin ve başvuru harçları karşılığı yatırıldığı kabul edilmesi gerektiğine göre , davacı tarafın bu dava nedeniyle yatırması gereken harçların tamamını fazlasıyla yatırdığının ve başvurma harcının bununla birlikte alındığının kabulü gerekir.
Dava, katılma alacağı isteğine ilişkin bulunduğuna göre, öncelikle banka hesaplarındaki mevduatların edinilmiş mal olup olmadığının belirlenmesi, edinilmiş mal olduğunun saptanması halinde davalının edinilmiş malının (TMK.nun 219.m.) değerinden
varsa bu mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231.m) yarısı (TMK.nun 236/1.m) katılma alacağı olarak hesaplanarak hüküm kurulur. TMK.nun 219.maddesi 1.fıkrası hükmüne göre her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri edinilmiş maldır. TMK.nun 222/1. maddesine göre ise belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispatla yükümlü olduğuna göre, taraflara iddia ve savunmalarını sunmak ve kanıtlamak üzere delillerini bildirmeleri konusunda kendilerine süre ve imkan tanınması, ondan sonra toplanan deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş bulunması, usul ve kanuna aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 17.01.1012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.