Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümle, TCK"nın 62, 53, 58, 54.maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 29/11/2005 tarih 117/152 sayılı kararı dikkate alındığında, Cumhuriyet savcısının “Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda karar verilsin” şeklindeki beyanının, esas hakkında mütala sayılamayacağı yönünde bozma öneren tebliğname düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1) Kazı yapılan yerin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında kalan örenyeri olduğunun tespit edilmesi karşısında, anılan Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 74/1. cümlesinin uygulanarak hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 74/2. cümle uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
2) 5271 sayılı CMK"nın 216/3. maddesi uyarınca hükümden önce, son sözün sanığa verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 06/03/2014 tarihli duruşmada Cumhuriyet Savcısının mütalaasından sonra hazır bulunan sanıktan son sözü sorulmadan hüküm kurulması,
3) Suç tarihinde 65 yaşını ikmal etmiş olan sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
4) Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporu ile 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığı belirlenen kandilin anılan Kanunun 75. maddesi uyarınca müze müdürlüğüne teslimi yerine, müsaderesine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak, sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı tutularak BOZULMASINA, 27/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.