Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/5888
Karar No: 2007/6878
Karar Tarihi: 14.6.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/5888 Esas 2007/6878 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/5888 E.  ,  2007/6878 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/10/2004
    NUMARASI : 2005/345-2006/358

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak miras bırakanları F....nin adına kayıtlı ..parsel sayılı taşınmazını davalı oğullarına mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı temlik ettiğini, murisin satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalıların da alım güçlerinin bulunmadığını ileri sürüp tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, alım güçlerinin olduğunu, mal kaçırmanın sözkonusu olmadığını, miras bırakanın paylaştırma amacı ile hareket ettiğini belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, miras bırakanın sağlığında eşit ve hakkaniyete uygun bir mal paylaşımı ve temini gayreti içerisinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Oysa mirasçılar arasında denkleştirme yapıldığı gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, toplanan deliller ve dosyaya yansıyan diğer bilgi ve belgelerden denkleştirme olgusunun gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış ve ya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulanamıyacağıda kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince dava konusu taşınmazın akitteki satış değeri ile gerçek değeri arasında aşırı oransızlık bulunduğu bedelinin murise ödendiğinin kanıtlanamadığı davalıların alım gücünün bulunmadığı, muris tarafından erkek evlatları olan davalıların kız çocuğuna tercih edildiği ve ayrıca tespit edilen bulgular yukardaki ilkeler çerçevesinde ele alınıp değerlendirildiğinde, davacıya yapılan bir temlikin varlığıda kayden saptananamış olup getirtilen kayıt örneklerinden davacıya intikal ettirilen taşınmazların miras bırakandan intikal etmediği de anlaşılmaktadır.
    Öyleyse davalılara yapılan temlikin bedelsiz ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaa ile illetli olduğu kabul edilmelidir,
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK:"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi