(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/5027 E. , 2020/8442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi değiştirilerek;
"Direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir”... şeklindeki düzenleme karşısında, yerel mahkemece verilen direnme kararı üzerine dosya Dairemize gönderilmekle;
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c)Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d)İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak, suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Dairemizin 17.10.2019 tarih, 2019/8405 esas ve 2019/14723 karar sayılı kararı ile ilk hükmün; Suça sürüklenen çocuğun, müştekiye ait ve direksiyon kilidiyle kilitlenmiş halde işyerinin önüne park ettiği motosikletini çaldığının anlaşılması karşısında; eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h maddesi yerine aynı Yasa"nın 142/1-e. maddesiyle hüküm kurulması, nedeniyle bozulmasından sonra, yerel mahkemece “TCK"nın 142/1-e maddesinde adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçunun düzenlendiği, burada suçun konusunun umuma açık yerde bırakılan muhafaza altına alınmamış eşya olduğu, açıkta bırakmanın da süreklilik kazanmış bir alışkanlık ya da eşyanın kullanılma biçiminin gerektirdiği bir zorunluluktan kaynaklanması şeklinde anlaşılması gerektiği görülmektedir. Bu nitelikli halin uygulanmasına ilişkin eşyalara örnek olarak tarlada toplandıktan sonra bırakılan ürünler, elektrik
direkleri, çeşmeler, demir yollarındaki raylar, elektrik lambaları, deniz kıyısında bırakılan kayıklar, ağlar, yerleşim merkezinde cadde ve sokaklara park edilen yük ve yolcu taşıma araçları, trafik işaret ve lambaları, anıtlara bırakılan çelenkler gibi eşyalar söylenebilir.TCK"nun 142/2-h maddesinde herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunun düzenlendiği, 6545 Sayılı Yasa ile yapılan düzenlemeden önce bu suçun TCK"nun 142/1-b maddesinde düzenlenmiş olduğu ancak yasa koyucunun yaptığı tercih ile bu suçun cezasının ağırlaştırılması yoluna gidilerek TCK"nun 142/2-h maddesinde düzenlenmiş olduğu, herkesin girebileceği yerde kilit altına alınan eşyaya yönelik hırsızlık suçunda sözü edilen kilidin taşınır veya taşınmaz bir şeyin iç veya dış açılabilir kısmını kapalı tutmaya yarayan anahtar veya ona benzer başka şeyler ile açılabilen aletler olduğu, kilidin bulunduğu yerin bir öneminin ve şeklinin bulunmadığı, burada sözü edilen şeyin bina kapısının kilidi değil, eşyanın üzerinde bulunan ve eşyayı korumaya yarayan dolap, çekmece gibi şeylerin kilidi olduğu, kilidin muhkem olmasının aranmadığı, ancak suça konu eşyayı muhafaza etmeye elverişli olması gerektiği, kilidin kırılmasının şart olmadığı, kilit kırılmadan ve sökülmeden başka bir şekilde de eşyanın alınması ile bu nitelikli halin uygulanabileceği, buna örnek olarak dükkanın önündeki yola konulmuş kilitli dolap içinden dondurma çalınması, yolun kenarına kilitlenmiş bisikleti çalma, yola kilit ile bağlanmış bir köpeği çalma, ATM cihazının bulunduğu kulübenin kapısını veya camını kırarak burada bulunan cihazın muhafazasının kırılması suretiyle para çalma, sokakta bırakılmış olan ve kapıları kilitli camları kapalı bir otomobilin sert bir cisimle kapılarının açılarak otomobilin kendisini veya içinde bulunan bir eşyayı ya da yakıtını çalma eylemlerinin söylenebileceği anlaşılmaktadır. Yine TCK"nun 142/2-h maddesinde bina içinde muhafaza altına alınan eşyadan hırsızlık eyleminde ise etrafı ve üstü kapalı inşa edilmiş insanların yaşaması veya eşyaların korunması için oluşturulan girişi izne bağlı olan yapılar içerisinde muhafaza edilen eşyalara yönelik hırsızlık suçunun düzenlendiği, binanın eklentisinde bulunan eşyanın çalınması suretiyle yapılan hırsızlığın da bu suç tipini oluşturacağı, binanın konut, işyeri ya da depo olarak kullanılmasının önem taşımadığı, başkasının evine kapısı açık olsa dahi girerek yapılan hırsızlık, işyerine müşteri olarak girerek işyerinden yapılan hırsızlık, kapısı kilitli işyerinin kapı kilidini kırarak yapılan hırsızlık eylemlerinin suçun bu nitelikli haline örnek olarak gösterilebileceği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda müştekinin motosikletini e direksiyon kilidiyle kilitlenmiş halde işyerinin önüne park ettiği,ssç’nin motosikleti çaldığı eylemin açıkta bırakılmış eşyaya yönelik olduğu, direksiyon kilidinin motosikletin bir yerden alınıp bir yere götürülmesini engelleyecek nitelikte olmadığı, motosikleti çalıştırması sağladığı, motosikletin direksiyon kilidi ile kilitlenmiş halde de taşınmak suretiyle götürülerek bu suç işlenebilmektedir.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/12/2012 tarihli 2012/13-1411 - 2012/1852 sayılı kararında sabit bir noktaya bağlı olmaksızın iki bina arasındaki açık alana kilitsiz olarak bırakılan motorsikletin çalınması şeklindeki eylemin TCK"nun 142/1-e maddesindeki suçu oluşturduğunun kabul edildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2014/2-641 esas, 2015/103 karar sayılı ve 2014/2-833 esas 2015/98 karar sayılı kararlarını, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 2019/12169 esas - 2019/16629 karar sayılı aynı dairenin 2019/5479 esas ve 2019/16589 karar sayılı kararlarının ve Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 2019/10663 esas 2019/13412 karar sayılı kararının bu yönde olduğu kanaatine varılarak bozma ilamına direnilmesine karar verildiği, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçe ile ilk hükümden farklı karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle kurulan hüküm olduğundan yeni hüküm niteliğinde kabul edilmek suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
./.
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 21.05.2020 gün, 2019/13-632 Esas ve 2020/212 Karar sayılı dairemizce de benimsenen ilamında açıklandığı üzere “kilidin, taşınır veya taşınmaz bir malı muhafaza etmeye yarayan anahtar ya da ona benzer bir alet kullanılmak suretiyle aktif hâle gelen bir mekanizma olduğu hususu göz önüne alınarak, TCK"nın 142. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendinde yazılı bulunan kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunun oluşabilmesi için kilidin suça konu eşyayı muhafaza etmeye yönelik olmasının gerektiği, kilitli olmakla birlikte kilitleme sisteminin muhafaza altına almayı sağlamadığı bir durumda kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşyadan bahsedilemeyeceği, bu bağlamda, kontak anahtarının kapatılması suretiyle aktif hâle gelen direksiyon kilidinin, suça konu motosikletin muhafaza etmeye yönelik olmayıp sadece motorun çalışma sistemini durdurucu bir etkiye sahip olduğu, ayrıca bu kilide müdahale edilmeden veya etkisiz hâle getirilmeden de suça konu motosikletin çalınmasının mümkün olduğunun anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK"nın 142/2-h maddesinde yazılı bulunan kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu değil, aynı Kanun"un 142/1-e maddesinde düzenlenen kullanımı gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, tebliğnamede bu konuda bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 01.10.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yz.İşl.Md. Y.
SM.