15. Hukuk Dairesi 2020/725 E. , 2020/2079 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava ve birleşen dava düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, yüklenici tarafından açılan asıl dava ifa imkansızlığı sebebiyle sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle arsa sahibine ödenen paranın istirdadı talebine, arsa sahibi tarafından yüklenici adi ortaklık aleyhine açılıp birleşen dava uğranılan zarar karşılığı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın kabulüne, birleşen davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen karar, davacılar-birleşen dosya davalıları yüklenici iş ortaklığı ile davalı-birleşen dosya davacısı arsa sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre asıl davada taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 99/III. maddesi hükmünce yabancı para borçlarında da alacaklı alacağının aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebilecektir.
Yine 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun’un 4/a maddesinde, sözleşmede daha yüksek akdi veya temerrüt faizi kararlaştırılmadığı hallerde yabancı para borcunun faizinde Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece asıl davada kabul edilen 300.000,00 Euro alacağın bozmadan önceki ilk kararda 20.11.2007 ödeme tarihinden itibaren yürütülüp davalı arsa sahibinin faizin başlangıç tarihini temyiz etmemiş olması sonucu faizin başlangıç tarihinin yüklenici lehine usulü kazanılmış hak teşkil etmiş olması karşısında 20.11.2017 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre devlet bankalarınca Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan değişen oranlardaki en yüksek faiz oranı ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Türk lirası karşılığının davalıdan alınarak asıl dava davacısına ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının talebi ile TBK’nın 99/III. maddesi ile 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi dikkate alınmaksızın asıl davada yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3-Birleşen dava davacısı arsa sahibinin temyiz itirazlarına gelince;
20.11.2007 gün ... yevmiye No’lu düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı bağımsız bölüm inşaatı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi arsa sahibine vekâleten ... ile yüklenici ilerleyen ..... Tur. Eğitim Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve İnta .... İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’den oluşan adi ortaklık arasında imzalanmıştır.
Adi ortaklık iki ya da daha fazla gerçek ya da tüzel kişinin ortak bir amaca ulaşmak için emek, sermaye ve mallarını birleştirdikleri bir ortaklıktır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf oldukları sözleşmelerden doğan dava ve icra takiplerinin adi ortakların hepsine karşı açılıp yapılması ya da dava ve takiplerin adi ortakların tamamınca açılması gerekir. Kural bu şekilde olmakla birlikte Yargıtay içtihat ve uygulamalarında adi ortakların tamamının davaya katılarak cevap-itiraz dilekçeleri vermeleri veya adi ortaklığı oluşturan kişi ve şirketlerin vekâletnamelerinin sunulması halinde adi ortaklığı oluşturan kişi ve şirketler yönünden taraf teşkilinin sağlandığı kabul edilmektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.2003 gün 2003/12-574 Esas, 2003/564 Karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 09.09.2013 gün 2013/3675 Esas, 2013/4699 Karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2015 gün 2014/3097 Esas, 2015/251 Karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 12.09.2011 gün 2011/3429 Esas, 2011/5067 Karar sayılı ilamları).
Somut olayda birleşen ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/152 Esas sayılı dosyasındaki dava tüzel kişiliği bulunmayan İlerleyen-İnta adi ortaklığı aleyhine açılmış ise de; davanın birleştirilerek dosyanın asıl dava dosyası içine alınmasından sonra adi ortaklığı oluşturan İlerleyen ..... Tur. Eğitim Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve İnta .... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili olarak asıl davayı açan ve adi ortaklığı oluşturan her iki şirketin ... 63. Noterliği’nde düzenlenen 24.06.2011 gün 14296 yevmiye No’lu vekâletnamesine göre avukatı olan ... birleşen davaya karşı usul ve esas yönünden cevap dilekçesi vermek suretiyle davaya katıldığı ve bu surette taraf teşkili sağlandığından mahkemece husumet itirazı reddedilip birleşen davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Yanlış değerlendirme ile birleşen davanın husumetten reddi de isabetsiz olmuştur.
Asıl ve birleşen davada verilen kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl davada tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, diğer bentler uyarınca kabulü ile 2. bent gereğince asıl davada kurulan hükmün taraflar, 3. bende göre birleşen davada verilen kararın davalı-birleşen dosya davacısı arsa sahibi yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre birleşen davadaki diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına, 486,30 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.