Esas No: 2020/24115
Karar No: 2022/2647
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/24115 Esas 2022/2647 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesindeki bir davada, sanıkların kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından bazıları mahkum edilirken, bazıları ise beraat etti. Sanıkların avukatları, mahkumiyet kararlarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına itiraz etti. Mahkeme, katılan sanıkların itirazlarını kabul etti ve mahkumiyet hükümlerinin düşürülmesine karar verildi. Mahkeme kararında, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 5. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığı ve 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi gereğince açılan kamu davasının düşürülebileceği belirtildi. Ayrıca, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak katılan sanıkların açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında, 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Ş
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından, katılan sanık ... vekili ile katılan sanık ... vekilinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Katılan sanıklar ... ve ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 5. fıkrasına göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, aynı Kanun maddesinin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığı ve 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de Kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından katılan sanıklar vekilinin temyiz dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için hükümlerin istem gibi incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
3- Katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik mala zarar verme ve tehdit suçlarından kurulan beraat ve katılan sanıklar ... ve ...’a yönelik kişilerin huzur ve sükunun bozma suçlarından kurulan mahkumiyet ile katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Her ne kadar katılan sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan beraat kararı verildiğinden bahisle esasla birlikte lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiği de temyiz sebebi olarak belirtilmiş ise de; aynı davada yargılanıp hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı da verildiği anlaşıldığından ve avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat ettiği suç yönünden vekalet ücretine hükmolunamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Katılan sanık ...’ın katılan sanıklar ...’a yönelik işlediği iddia olunan eylemler bakımından TCK'nın 151/1, 106/1.1. maddesinde belirtilen mala zarar verme ve tehdit ile katılan sanık ...’ın işlediği iddia olunan eylem bakımından da TCK’nın 86/2. maddesinde belirtilen kasten yaralama suçları için öngörülen cezaların üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık dava zamanaşımının, 06.12.2013 olan sorgu tarihi ile inceleme tarihi arasında ve katılan sanık ... hakkında katılan sanıklar ... ve ...’ın evlerinin önüne gelip ısrarla kornaya basması şeklindeki eyleminin TCK’nın 123/1 maddesinde belirtilen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu, bu suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık zamanaşımının, 19.02.2014 olan karar tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ... vekili ile katılan sanıklar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, katılan sanıklar haklarında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.