Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2005/12454
Karar No: 2006/20
Karar Tarihi: 02.01.2006

Ağanın Mirasçı Bırakmadan Ölmesi - Çekişmeli Gayrimenkul İçin Açılan Davadan Önce Orman Kadastrosunun Yapılmamış Olması - Kesinleşmiş Orman Kadastrosu - Tapu İptali Ve Tescil Davası - Taşınmazların Gerçek Hak Sahipleri Adlarına Payları Oranında Tescile Karar Verilmesi - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2005/12454 Esas 2006/20 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Hukuk Dairesi 2005/12454 E., 2006/20 K.

20. Hukuk Dairesi 2005/12454 E., 2006/20 K.

  • AĞANIN MİRASÇI BIRAKMADAN ÖLMESİ
  • ÇEKİŞMELİ GAYRİMENKUL İÇİN AÇILAN DAVADAN ÖNCE ORMAN KADASTROSUNUN YAPILMAMIŞ OLMASI
  • KESİNLEŞMİŞ ORMAN KADASTROSU
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
  • TAŞINMAZLARIN GERÇEK HAK SAHİPLERİ ADLARINA PAYLARI ORANINDA TESCİLE KARAR VERİLMESİ

 

  • 5304 S. KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKIND... [ Madde 14 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 21 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 30 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 32 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06/03/2000 gün ve 2000/1556-1893 sayılı bozma kararında özetle;

"Davacılar, uyuşmazlık konusu 24/05/1985 tarih 15 ve 16 numaralı Hazine adına kayıtlı tapu kayıtlarının, mirasçılık belgesindeki paylar oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.

Dava konusu taşınmazlar, hükmen Hazine adına tescil edilmiştir.

Çekişmeli taşınmazlar, davacıların murisi ..... oğlu .... .... adına kayıtlı iken, Hazinenin açtığı 10/02/1969 gün ve 458-52 sayılı mirasçılık belgesi ile, Şubat 1304 tarih 1 numaralı tapu kaydının maliki ..... oğlu ..... ..... mirascı bırakmadan ölmüş olması nedeniyle, tek yasal mirasçısı Hazine olduğu, bu belgeye dayanarak açmış olduğu tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi davası sonunda 02/04/1982 gün ve 1969/3-175 sayılı hükümle dava konusu taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, Hazinenin tek taraflı almış olduğu mirasçılık belgesini davacılar 21/10/1998 gün ve 250-505 sayılı ilamı ile iptal ettirdikleri, kayıt maliki ..... oğlu ..... ..... mirasçısı olduklarını hüküm altına aldırtıkları, zilyetliğin devam ettiği, dava konusu taşınmazların davacıların miras bırakanı ..... ..... oğlu ..... adına Şubat 1304 tarih ve 1 numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı ve taşınmazlara davacıların zilyet oldukları belirlendiğine göre; aşağıda belirtilen hususlar dışında davanın kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık görülmemiştir.

Davacıların, Hazineyi hasım göstererek açmış oldukları yukarıda tarih ve sayısı yazılı (10/02/1969 gün ve 458-52) önceki mirasçılık belgesinin iptali ile yeniden mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin (21/10/1998 gün ve 250/505 sayılı) mirasçılık belgesinde dayanak tapu kaydı maliki ..... ... oğlu .....in ölüm tarihi açıklanmadığı, Hazine tarafından alınan ve daha sonra iptaline karar verilen 10/02/1969 gün ve 458/52 sayılı mirasçılık belgesinde kayıt malikinin nüfus yazımından önce öldüğü açıklanmıştır. Bu durumda; kayıt malikinin ölüm

Yasanın yürürlük tarihinden önce ölmüş ise; dava konusu taşınmazların müşeterk mülkiyet hükümlerine göre; geride kalan mirasçılarına geçeçeğinden, müşterek mülkiyette, müşterek hisse sahiplerinin herbiri diğerine karşı 3. kişi durumunda olup, birbirlerini de temsil etmeleri söz konusu olmayacağına göre; davayı açan davacıların belirlenen payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerektiği, sayet Medeni Yasının yürürlük tarihinden sonra ölmüş ise; o takdirde iştirak hali söz konusu olacağından tüm mirasçıların açılan davaya mavafakat ve icazetlerinin sağlanması yada miras şirketine mümessil tayin olunması ve davanın buna göre yürütülmesi gerekirken, Kök .... ..... ağa oğlu .... davacılar dışında başka mirasçıları da bulunduğuna göre bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu" gereğine değinilmiştir.

Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ..... ..... ve müştereklerinin açtıkları davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 152 ada 47, 54, 55, 56 ve 20 numaralı parselllerin kadastro tesbitlerinin iptaline, 16/02/2004 tarihli fen bilirkişi raporunda ve krokisinde 152 ada 20 parselin (B) harfiyle gösterilen 11867.73 m2"lik bölümü ile, aynı ada 56 parselin (B) harfiyle gösterilen 9796.77 m2"lik bölümlerinin kayıt miktar fazlası olarak tarla niteliğiyle Hazine adına, aynı krokide 20 parselde (A) harfiyle gösterilen 10.000 m2"lik bölümünün 20 parsel, 56 parsel de (A) harfiyle gösterilen 12100.91 m2"lik bölüm 56 parsel olarak, 55, 54 ve 47 parsellerin ise tamamı bilirkişi .... ....."ın 15/12/2003 tarihli raporunda 1751040 tam hisse itibariyle payları oranında davacılar adlarına tapuya kayıt ve tesciline iddiaya esas tapu kaydının ve vergi kaydının kapsamında kalıp daha önce orman vasfıyla tesbit edilerek kesinleşen 152 ada 41 ve 75 numaralı parsellere ait tutanak ve eklerinin tapu sicil müdürlüğüne devredilmesine, tapu kaydı üzerine konulan davalı şerhinin ve tedbirin kaldırılmasına, davacıların iddialarına esas Şubat 1304 tarih 1 numaralı tapu kaydının ve 193 tahrir numaralı vergi kaydının kapsamlarında kalmayan 152 ada 25, 26, 27, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 42, 43, 44, 45, 46, 65 ve 70 numaralı parsellere yönelik davalarının reddine, üzerine konulan şerh ve tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz ve tescili niteliğindedir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.

Davacı ..... ....ve arkadaşları Asliye Hukuk Mahkemesine verdikleri 04/08/1989 tarihli dava dilekçeleri ile Doğusu yol ve ..... Tarım arazisi, Batısı; yol, Kuzeyi; dere ve yastıoğlu arazisi, Güneyi; dere ve .... Deresi ile çevrili tahminen 180.000 m2 yerin miras bırakanları .... oğlu ..... ....dan kaldığını, ..... ağanın mirasçı bırakmadan ölmesi nedeniyle Hazineye kaldığı iddiasıyla bu yerin bir bölümü için Hazine tarafından Mayıs 1985 tarih 15 ve 16 numaralı tapu alındığını bildirerek bu yerden Hazinenin müdahalesinin men"ine ve Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptalini ve tahminen 180 dönümlük yerin adlarına tescilini istemişlerdir.

Mahkemece yapılan keşif sonucu bilirkişi ..... ..... tarafından düzenlenen 20/07/1999 tarihli krokide Hazineye ait, Mayıs 1985 tarih 15 ve 16 numaralı tapunun dayanağı 22/02/1982 tarihli kroki ve yine ..... .....nün 03/02/1961 tarihli krokisinde davaya konu olan yerlerin belirlendiğini ve krokide 138.390 m2"lik bölümün tarla olarak kullanıldığını, krokide yeşile taralı bir bölümün de çalılık olduğu belirtilmiştir.

Mahkemece, .... oğlu ..... ağanın mirasının Hazineye kalmayıp, davacılara ait olduğu belirlenerek, Mayıs 1985 tarih 15 ve 16 numaralı 60.000 m2 ve 10.000 m2 yüzölüçümlü Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve davacıların payları oranında adlarına tesciline karar verilmiş, ancak; taşınmazın yüzölçümü ilk kararda belirtilmemiştir.

Mahkemenin, 21/10/1999 gün ve 1989/444- 637 sayılı tescil kararının Hazine tarafından temyizi üzerine, 8. Hukuk Dairesinin 06/03/2003 gün ve 2000/1556-1893 sayılı kararıyla yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmuştur.

Bozma kararından sonra; dava konusu yerler hakkında 20, 41, 47, 54, 55, 56 parsel numaraları verilerek ve Hazine adına olan Mayıs 1985 tarih 15-16 numaralı tapu kayıtları revizyon gösterilerek Hazine adına tesbit tutanakları düzenlenmiş ve Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek tapu iptali ve tescil davası kadastro mahkemesine aktarılmıştır.

Kadastro Mahkemesince, Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan davanın konusunun sadece 152 ada 20, 41, 47, 54, 55 ve 56 parseller olduğu düşünülerek sadece bu parseller hakkında hüküm kurulmuştur.

3402 Sayılı Kadastro Yasanın 5, 26, 27, 30/2. maddelerinde tesbit tarahinden önce Hukuk Mahkemelerinde dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı açıklanmıştır.

Davacılar; Asliye Hukuk Mahkemesinde 04/08/1989 tarihli dava dilekçesiyle açtıkları tapu iptali ve kazandırıcı zamanaşımı sebebiyle tescil davasında sınırlarını bildirildikleri tahmini 180060 m2"lik yerin adlarına tescilini istediklerine ve Asliye Hukuk Mahkemesindeki keşifte dava konusu yerlerin, 20/07/1989 tarihli krokisi düzenlendiğine göre bu krokide tarla olarak gösterilen 138.390 m2"lik bölüm ile aynı krokide çalılık olarak belirtilen, yeşil taralı bölümün tamının Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğu ve bu kroki kapsamındaki tesbit tutanağı düzenlenen parsellerin tamamının davasının devam ettiği ve malik hanelerinin açık olduğu düşünülerek gerçek hak sahipleri adına tesciline, keza orman olan yerlerin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir.

O halde; öncelikle, görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine aktarılan Asliye Hukuk mahkemesinin 04/08/1989 tarihli dava dilekseçi ile 20/07/1999 tarihli bilirkişi ..... ......tarafından düzenlenen kroki, yerine uygulanarak dava dilekçesi ile bilirkişi krokisinde belirtilen taşınmazın kadastro sırasında kaç numaralı parseller olarak işlem gördüğü öncelikle saptanmalı, bundan sonra; Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava dilekçesinin kapsamında kalan parsellerin tümünün tesbit tarihinde dava konusu olduğu ve tesbit tutanaklarının kesinleştirilmiş olmasının hiçbir hukuki sonuç doğuramayacağı gözönünde bulundurularak dava dosyası içinde bulunmayan diğer parsellere ait tutanak asılları ve dayanakları, bulunduğu yerden getirtilmeli, bu parsellerden temyize konu davada davacı veya davalı olmayan kişiler yada kurumlar ve Orman Yönetimi adına tesbiti yapılan parseller bulunduğu takdirde, bunların tümü davanın doğal tarafı sayılacağından onlara usulen duruşma günü tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmalı, yörede bu güne kadar orman kadastrosu yapılmadığından bölgeye ait en eski tarihli memleket haritası, amanejman planı ve hava fotoğrafları getirtilmeli bundan sonra; Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, böylesi yapılacak inceleme ve araştırma sonucu taşınmazların tamamının yada bir bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davacıların tutunduğu Şubat 1304 tarih 1 numaralı tapu kaydı ile 193 tahrir numaralı vergi kaydı ile Hazineye ait Mayıs 1985 tarih 15 ve 16 nolu tapu kayıtları, yansız ve alabildiğince yaşlı yerel bilirkişiler aracılığı ile yerine uygulanıp kapsamları belirlenmeli, uygulamada komşu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları da getirtilerek onlardan yararlanılıp bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu denetlenmeli yerel bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar olduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, Hazinenin davacı ..... ..... ve arkadaşları aleyhine ve ..... ....."ın Hazine ve ..... ...."ın aleyhine açtığı ve birleştirilerek görülen 02/04/1982 tarihinde 1969/3 - 175 sayıyla karara bağlanan davada 22/02/1982 tarihli krokide (A) harfiyle işaretli 60.000 m2, (B) harfi ile işaretli 10.000 m2"lik bölümlerin Hazine adına tesciline ve aynı krokide sarıyla boyalı 101.500 m2"lik bölümün meyilli ve çalılık niteliğinde olduğundan tescile konu olamayacağı gerekçesiyle bu yerdeki kişilerin elatmasının önlenmesine kararın verildiği göz özünde bulundurularak 1982 yılında kimsenin zilyetliğinde olmayıp çalılık olarak saptanan 101.500 m2"lik bölüm içinde kalan parsellerin yada parsel bölümlerinin orman sayılan yer ise, orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, değilse Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeli, davacıların tutunduğu Şubat 1304 tarih 1 numaralı tapu kaydı ve 193 tahrir numaralı vergi kaydı değişir sınırlı olduğundan ve tapu kaydı ile vergi kaydı aynı yere ait olması halinde daha eski tarihli olan tapu kaydı miktarına değer verileceği ve kayıt miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açılmış olduğu düşünülerek tapu kaydının kapsamının, 3402 Sayılı Yasanın 20/C, 21 ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek belirlenmeli, 8. Hukuk Dairesinin yukarıda yazılı bozma kararında açıklandığı gibi, Şubat 1304 tarih 1 numaralı tapu kayıdı ile Hazineye ait Mayıs 1985 tarih 15 ve 16 numaralı tapu kayıtları aynı yere ait olduğu belirlendiğinde; gerçek kişilerin dayandığı ve daha eski tarihli olan Şubat 1304 tarih 1 numaralı tapu kaydının yüzölçümüne değer verilerek bu kayda üstünlük tanınmalı, çekişmeli parsellerin malik haneleri açık olduğu kabul edildiğinden, 3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince; kadastro hakimi resen lüzum gördüğü diğer delilleri de toplayarak mahkemece dava konusu taşınmazların gerçek hak sahipleri adlarına payları oranında tescile karar verilmesi gerektiği düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02/01/2006 günü oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi