14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14303 Karar No: 2015/9867 Karar Tarihi: 05.11.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/14303 Esas 2015/9867 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/14303 E. , 2015/9867 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bala Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/07/2014 NUMARASI : 2012/286-2014/70 DAVACI : .... DAVALILAR : ... Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı .... vekili ve davalı.... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, İİK 121. madde gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak davalı borçlu ....."nın elbirliği maliki olduğu taşınmazların ortaklığının satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların satışı suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan .... vekili ve .... temyiz etmiştir. 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Somut uyuşmazlıkta borçlu (davalı), yargılama sırasında dava konusu taşınmazda paylı malik durumuna gelmiştir. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle 15.05.2014 tarihinden itibaren alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Bu nedenle davanın reddi gerekir. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava açmaktaki haklılık durumuna göre belirlenmesi gerektiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu davalıdan alınmasına karar verilmelidir. Mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..... ve ....."nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.