10. Hukuk Dairesi 2016/8938 E. , 2016/12629 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl dava, 12.07.2003 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralanan sigortalısına kurumca yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin rücuan tahsili, birleşen dava ise aynı kaza nedeniyle sigortalıya yapılan tedavi masraflarının tahsili amacıyla davalı işveren hakkında yapılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada; ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece bozmaya uyulması sonucu artık bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu Kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.2.1990 gün 10-117; 7.10.1990 gün 439-562; 19.2.1992 gün 635-82; 23.2.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E. 2006/573 K; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 E. 2008/632 K ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E. 2010/87 K. sayılı kararları da bu doğrultudadır. Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar verildikten sonra yapılacak iş; bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira, mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur.
Somut olayda, Mahkemece, 30.05.2013 tarihli kararda davalı yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve asıl dava yönünden davaya konu 7984 TL tutarının bozma kapsamı dışında kaldığı, buna göre %20 karşılığı bakımından geçici iş göremezlik ödemesinin davacı Kurum lehine usulü kazanılmış hak oluşmaktadır. Olayda, usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durum da bulunmadığına
göre, artık davalı açısından açılan 7984 TL’lik geçici iş göremezlik ödemesinin %20 karşılığının tahsiline karar verilmelidir. Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup Yargıtay’ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, mahkemece, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının tamamen silinerek, yerine;
“1-Davanın, kısmen kabulüne, asıl dava bakımından davanın kısmen kabulü ile usuli kazanılmış hak gereğince bozma dışında kalan 7.984 TL’Lik geçici iş göremezlik ödemesi bakımından 1.596,80 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Birleşen dosya yönünden davalının ... 6 icra müdürlüğünün 2010/1421 takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen kabulü ile 1.455.74 TL. asıl alacak ve 938.63 TL. faiz alacağı yönünden itirazın iptaline ve bu miktarlar üzerine takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 266,83 TL. İlam harcının davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kurumun bozma öncesinde ve sonrasında olmak üzere sarfettiği birleşen dosya dâhil toplam 1137,00 TL. giderin davanın kabul ve reddine göre 400,00 TL."sının davalı taraftan alınarak davacı kuruma ödenmesine, kalan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça sarfedilen toplam 319,00 TL. giderin davanın reddi oranında 200,00 TL."sının davacı kurumdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, sarfedilmediği için kalan gider avansının olması halinde karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
4-Davacı Kurum vekili için takdir edilen ve karar tarihinde yürürlükte olan Av. Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.800,0 TL. vekâlet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı kuruma ödenmesine, reddedilen talepler yönünden aynı tarife hükümleri uyarınca hesaplanan 1800,00 TL. red vekâlet ücretinin davacı kurumdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,” hükmünün eklenmesine ve hükmün gerekçesinin de buna göre düzeltilmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.