Esas No: 2022/1509
Karar No: 2022/2724
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1509 Esas 2022/2724 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararı vermiş, ancak 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı süresi dolmuş olduğu için davaların düşürülmesine karar vermiştir. Sanık hakkında ise mahkumiyet kararı verilmiş ancak hüküm fıkrasında fazla ceza tayini, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen cezanın artırılması gerektiğinin gözetilmemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda yetersiz gerekçe ile karar verilmesi ve eksik inceleme nedeniyle kısmen bozma kararı verilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 142/1-b, 116/1, 119/1-c, 31/3, 66/1-e, 66/2, 67/4, 7/2 ve 168/2; CMUK'nın 322 ve 326/son maddesi; 5237 sayılı TCK.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK'nın 142/1-b, 116/1, 119/1-c, 31/3. maddelerinde tanımlanan hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımının, suçun işlendiği tarih olan 27.07.2013 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nm 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1. Suç tarihi itibari ile TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın lehine olan ve eylemine uyan 6545 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikten önceki haliyle TCK'nın 142/1-b maddesinde temel cezanın 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak öngörüldüğü halde hüküm fıkrasında temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak tayin edilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2. Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle, sanığa konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen cezanın TCK'nın 119/1-c maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3. Sanığın adli sicil kaydında suç tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kaydı bulunsa da bu kaydın suç tarihine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel mahkumiyet sayılamayacağı ve suç tarihine göre sanığın sabıkasız olduğu gözetilmeden, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “sanığın adli sicilindeki ilam dikkate alındığında yasal şartları oluşmadığından” biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4. Dairemizce de benimsenen Yargıtay CGK'nın 26.03.2013 tarihli ve 2012/6-1232 E., 2013/106 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlaması yetmez. Failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlaması yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Somut olayda da sanığın suça konu eşyayı satmış olduğu yeri soruşturma makamlarına gösterdiği ve müştekinin 200 TL.’lik zararını da gidermesine rağmen; motosikleti satın alan Adem Karabacak’a yönelik aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da giderdiğine dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmaması karşısında, eksik inceleme ile sanık hakkında TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hırsızlık suçu yönünden CMUK'nın 326/son maddesi gözetilmek suretiyle hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.