17. Hukuk Dairesi 2014/8319 E. , 2016/6695 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ..."in sürücüsü, ..."in maliki olduğu ve davalı ..."ya ZMMS ile sigortalı aracın yaptığı tek taraflı kazada araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacının yolcu olup kusuru bulunmadığı belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL maddi tazminat, 1.000,00 TL tedavi gideri ve 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında maddi tazminat talebini toplam 14.616,80 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davacının davadan önce müvekil şirkete başvuruduğunu, hasar dosyası açıldığını ve davacıya 12.11.2012 tarihinde 31.581,83 TL ödeme yapıldığını, olayda hatır taşıması bulunduğunu, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını savunmuştur.
Diğer davalılar vekili, davacının karşılanmamış zararı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 5.118,54 TL"nin davalı ... şirketi yönünden sigorta şirketine başvuru belgelendirilmediğinden ödeme tarihi olan 12.11.2012 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; Tedavi giderlerine yönelik talebin 6111 sayılı yasa gereği sigorta şirketinden istenemeyeceği, diğer bakıcı gideri ve ulaşım giderlerine yönelik talebin ise davacının yeminli beyanı ile kendisine elden yapılan ödeme ile karşılandığından diğer davalılar yönünden de reddine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükmedilen manevi tazminatın; kaza tarihi, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumu karşısında uygun olmasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat ile tedavi gideri istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. Maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. Maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, (belgeli tedavi giderleri) 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Somut olayda, davacının yaralanması nedeniyle yapıldığı belirtilen tedavi giderleri (iki ameliyat bedeli, pansuman ücreti vs) belgeli olmayıp, davacı tarafça tedavi giderleri hususunda dosyaya herhangi bir belge, fatura, makbuz vs sunulmamıştır. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri 6111 sayılı yasa kapsamına değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi sorumludur. Bu nedenlerle, 6111 sayılı yasa kapsamı dışında kalan, belgelenemeyen tedavi giderlerinden davalı ... şirketinin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı ... şirketi, kazaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 99/1. Maddesinde "sigortacının, kendisine
tazminat ödenmesi için gerekli ihbar yapılıp belgenin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapacağı" hükme bağlanmıştır. Davalı sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Bu maddede düzenlenen ihbar zarar miktarı olarak değil, kazanın ihbarı olarak düzenlenmiş bulunmasına göre, kazadan haberdar olan sigorta şirketinin temerrüdü, ıslah edilen miktar için dahi, yani zarar miktarının tamamı için aynı tarihte başlar. Dava konusu olayda, davacı tarafından davalı ... "ye başvurulduğu anlaşılmakta ise de hangi tarihte başvurulduğu belli değildir. Bu nedenle Mahkemece, davacı tarafça davalı ... şirketine hangi tarihte başvurduğu araştırılmalı ve temerrüt tarihi yukarıdaki açıklamalar ışığında buna göre belirlenmelidir. Başvuru tarihi araştırılmadan ve dahi temerrüt tarihi belirlenmeden davalı ... yönünden ödeme tarihinden (12.11.2012) itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
4-Dosya kapsamına göre davacı ..., 27.12.2013 tarihli duruşmadaki yeminli beyanında, kaza ile ilgili olarak davalı ... tarafından kendisine peyder pey toplam 2.000,00 TL ödeme yapıldığını beyan etmiştir. Ancak bu bedelin neye karşılık ödendiği, tedavi gideri olarak mı yoksa yaralanmasına ilişkin olarak mı ödendiği davacıya açıklattırılmamış olup ödemenin neye ilişkin olduğu dosya kapsamından belli değildir. Mahkemece her nekadar, davacının bakıcı gideri ve ulaşım gideri istemine ilişkin talebinin davalı tarafça elden ödeme ile karşılandığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere elden yapılan ödemenin neye ilişkin olduğu araştırılıp belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE; yukarıda 2, 3 ve 4 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.