Esas No: 2007/598
Karar No: 2007/2400
Karar Tarihi: 28.02.2007
Eksik İnceleme - Kadastro Tespitine İtiraz - Orman Kadastrosu - Yetersiz Bilirkişi Raporu - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2007/598 Esas 2007/2400 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2007/598 E., 2007/2400 K.
20. Hukuk Dairesi 2007/598 E., 2007/2400 K.
- EKSİK İNCELEME
- KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
- ORMAN KADASTROSU
- YETERSİZ BİLİRKİŞİ RAPORU
- 5304 S. KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKIND... [ Madde 14 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 9 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 27 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında Kepez Köyü 107 ada 7, 104 ada 1, 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davalılar aleyhine açılmış olan tapuda yüzölçüm tespiti davası kadastro mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1711.75 m2-103 ada 2 parselin Mehmet ve Fatma mirasçıları, 7394.95 m2-104 ada 1 parselin Mehmet ve Fatma mirasçıları, 510.42 m2-107 ada 7 parselin Mehmet ve Emine mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında yapılan ve dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın 2002 yılında yapılan orman kadastro sınırları dışında kaldığı belirlenerek hüküm kurulmuşsa da, davanın 04.11.1991 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve 1994 yılında yapılan arazi kadastrosu nedeniyle 3402 Sayılı Yasanın 27. maddesi gereğince kadastro mahkemesine aktarıldığı, orman kadastrosunun ise davanın devamı sırasında 2002 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mevcut dava nedeniyle orman kadastrosunun kesinleşmediği ve davanın orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü açıktır.
Orman kadastrosunun kesinleşmediği yerlerde mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 28/02/2007 günü oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.