5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/22238 Karar No: 2018/2403 Karar Tarihi: 21.02.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/22238 Esas 2018/2403 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/22238 E. , 2018/2403 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki ... Köyü 108 ada 118 ve 124 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, münavebeye alınan kavun ürününe ait sulu tarım arazilerinde 2014 yılı dekar başına asgari ve azami verimini, üretim maliyetini ve ortalama toptan kg satış fiyatını gösteren resmi verilerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl/İlçe Müdürlüğünden getirtilip denetlenmeden, kavun ürünü verim miktarının 2.000 kg. olarak kabulü ile aza hükmedilmesi, 2-Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 20 oranında olacağı gözetilmeden, objektif değer artışı uygulanmaması suretiyle eksik bedel tespiti, 3-Taşınmazın değeri belirlenirken sermaye faizi ve genel idare giderlerinin üretim masraflarına dahil edilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Acele kamulaştırma dosyasındaki bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlardan arta kalan ve ifrazla oluşan parseller için değer kaybı olacağının öngörüldüğü, dosyada yer alan birinci bilirkişi raporunda ise dava konusu 108 ada 124 parselden arta kalan kısım yönünden değer azalışı olacağı kanaatine varıldığı halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer azalışına hükmedilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.