Esas No: 2007/151
Karar No: 2007/1094
Karar Tarihi: 30.01.2007
Kadastro Tespitine İtiraz - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2007/151 Esas 2007/1094 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2007/151 E., 2007/1094 K.
20. Hukuk Dairesi 2007/151 E., 2007/1094 K.
- KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
- 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 17 ]
- 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 1 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında, Yenidoğan Köyü 106 ada 128 parsel sayılı 694.55 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde tapu kaydı ile davalı D.A. adına tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı D.A. adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece, çekişmeli parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile hüküm kurulmuşsa da, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Tespit dayanağı olan tapu kaydı Orman Yönetiminin taraf olmadığı tescil ilamı ile oluştuğu gibi, dere, tepe, hark ve bataklık gibi sınırları nedeniyle her yere uyabilecek niteliktedir.
Taşınmaz orman oldukları hükmen belirlenen 106 ada 125, 126 ve 127 parseller ve kadastroca orman olarak tespit görüp itirazsız kesinleşen 165 nolu orman parseli ile çevrilidir.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K."nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez.
Kaldı ki; Dairemizin iade kararı üzerine, çekişmeli yere ait orjinal memleket haritası ile genel arazi kadastro paftası ölçeklerinin denkleştirilip birbiri üzerine ablike edilmesi suretiyle usulünce belirlenen konum gösteriminde taşınmaz yapraklı orman ağacı işaretleri bulunan yeşil alanda kalmaktadır.
Tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış görüş ve değerlendirme ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 30/01/2007 günü oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.