17. Hukuk Dairesi 2016/4114 E. , 2016/6679 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili 11.02.2014 tarihinde davalı ...’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, ...’a ait, sürücü ... araç ile havanın yağışlı ve kaygan olması nedeniyle önünde seyreden müvekkiline ait ve idaresindeki araca çarptığını, kaza sonrası arasında büyük maddi hasar meydana geldiğini, eksper tarafından araç üzerinde 5.500,00 TL hasar tespit edildiğini, davalı ... şirketi ile yapmış oldukları görüşmelerde aracın hasarı için 4.000,00 TL, araç kendilerinde kalmak suretiyle 7.800,00 TL verebileceklerini beyan ettiklerini, bu teklifi kabul ettiğini, 10.12.2009 tarihinde hesabına 4.300,00 TL yatırıldığını, ancak aracın teslim alınmadığını, bakiye kalan 3.500,00 TL"nin de ödenmediğini, davalı şirkete göndermiş olduğu ihtarnameye cevap verilmediğini, aracında 8.000,00 TL"den fazla hasar mevcut olduğunu, ayrıca aracın ticari olması nedeniyle mahrum kalınan günlük 150,00 TL"den yapım süresi olan 30 gün olmak üzere 4.500,00 TL zararı bulunduğunu, ayrıca aracın halen otoparkta olduğunu, yaklaşık 1.200,00 TL otopark ücreti tuttuğunu bu nedenle toplam 9.400,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının davasının kısmen kabulü ile 1.750,00 TL"nin davalılar ... ve ...’tan 31.08.2009 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketine teslim etmemesi nedeniyle davalı ... şirketinden hurda bedeli olarak talep edebileceği alacağının bulunmadığından fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda 1.839,72 TL maddi tazminata hükmedilmiş olup, karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları reddedilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.