8. Hukuk Dairesi 2013/8985 E. , 2013/20433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
İİK"nın 150/ı maddesi ile "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır." hükmü kabul edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesi ile " Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.", aynı Kanun"un 13. maddesi ile de "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır." düzenlemesi getirilmiştir.
Somut olayda, alacaklı tarafça, genel kredi sözleşmesine dayanılarak asıl borçlu ve ipotek veren aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmıştır.Borçlular vekili, hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Dosya arasında bulunan ve asıl borçlu şirket adına çıkartılan ihtarnameyi içeren tebligat parçasına "evrak almaya yetkili Hasan Kumaş imzasıyla tebliğ edildi." açıklaması şerh düşülmüştür. Ne var ki;7201 sayılı Kanun"un 13. maddesi kapsamında hükmi şahıs namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler hangi sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları açıklanmamıştır. Hal böyle olunca, ihtarname tebliği usulsüz olup, hukuki sonuç doğurmaz.
Bu durumda; yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından İİK 150/ı kapsamında takip yapma koşulları oluşmadığından, borçlulara ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Borçlular vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle; Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.