Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmaza, davalının taşkın yapı yapmak ve mevcut duvarı yıkmak suretiyle tecüvüz ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Davalı, dava konusu taşınmaza herhangi bir müdühalesinin olmadığını, yapıyı çok önceden eşinin yaptırdığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 13 sayılı parselin davacıya,. nolu parselin ise, davalı F..."nın miras bırakanı O.."...ait olduğu; .nolu parsel üzerindeki binanın balkonlarının davacının taşınmazına taşkın olduğu, ayrıca davacının kendi taşınmazına yapmış olduğu duvarında davalı F..tarafından yıkıldığı ve duvarın yeniden yapımına davalı F.."nın engel olduğu anlaşılmaktadır.
Bu belirlemelere göre, davalı F.."nın taşınmaza elattığı sabittir. Öyleyse, davalı F... bakımından husumetin doğru yöneltildiği açıktır.
Öte yandan, eldeki davada binadaki balkonların tecavüzlü kısmının yıkımıda istenilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, yıkım istekli davaların özelliği ve hukuksal niteliği itibariyle taşınmazın maliki veya tüm maliklerinin davada yer almaları zorunludur.
Somut olayda, çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmaz davalı F.."nın miras bırakanı O.. adına kayıtlı olup, davalı F.. dışında başka mirasçılarında bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
O halde, kayıt maliki O...ın tüm mirasçılarının zorunlu dava arkadaşlığı kuralı gereği davada yer almaları şarttır.Hal böyle olunca, davada husumette yanılgı değil eksiklik olduğu gözetilmek suretiyle kayıt maliki O.."ın diğer mirasçılarınında davada yer almasının sağlanması, taraf teşkili oluşturulduktan sonra işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerde yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.