Esas No: 2017/1684
Karar No: 2021/457
Karar Tarihi: 08.04.2021
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1684 Esas 2021/457 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı ... (Bakanlık) vekili dava dilekçesinde; ... Teftiş Kurulunca davalı ... (Bilsev) Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde (Özel Eğitim Kurumu) 2006 yılı Haziran ayından 2007 yılı Nisan ayına kadar hiç kimseye ücretsiz eğitim verilmediği iddiası hakkında yaptığı denetim sonucunda hazırlanan inceleme raporunda davalının ücretsiz eğitim vermemesinin bilgi eksikliğinden, mevzuat karmaşasından kaynaklı olduğu, bu uygulama nedeniyle disiplin yönünden herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığı ancak ücretsiz öğrenci okutulmayan döneme ilişkin Özel Eğitim Kurumuna yapılan ödemenin yüzde üçü olan 21.027,57TL’nin yasal faizleriyle tahsilinin gerektiğinin belirtildiğini, rapor üzerine davalıya teklif götürüldüğünü ancak davalının itiraz ederek ödeme yapmayacaklarını bildirdiğini ileri sürerek Hazine zararı olan 21.027,57TL’nin ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı Özel Eğitim Kurumu vekili cevap dilekçesinde; 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu’nun (5580 sayılı Kanun) 13. maddesinde kurumların öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz olarak eğitim vermesi gerektiği düzenlemesinde bahsedilen öğrencilerin kurum ücretlerinin tamamını kendilerinin ödediğini, ancak 3797 sayılı ... Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un (3797 sayılı Kanun) Ek 3. maddesinde engelli çocukların ayrım yapılmaksızın eğitim giderlerinin Devlet tarafından karşılanacağının hükme bağlandığını, bu hüküm karşısında 5580 sayılı Kanun’un 13. maddesinin işlerliğini yitirdiğini, ayrıca eğitim giderleri Devlet tarafından karşılandığından Özel Eğitim Kurumuna hiç bir öğrenci ailesinin ücretsiz öğrenim görme talebiyle başvurmadığını, davalının kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemenin İlk Kararı:
6. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.02.2010 tarihli ve 2009/487 E., 2010/44 K. sayılı kararı ile; 07.07.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un (5378 sayılı Kanun) 35. maddesi ile değişik 3797 sayılı Kanun’un Ek 3. maddesi uyarınca özel eğitim kurumlarında eğitim gören bütün engelli öğrencilerin giderlerinin Devlet tarafından karşılanacağına ilişkin hüküm karşısında 5580 sayılı Kanun’un 13. maddesinde belirtilen kurumun yüzde üç ücretsiz öğrenci okutma koşulunun anlamını yitirdiği, ücretsiz öğrenim görme talebiyle davalıya yapılan bir başvuru da bulunmadığı, ayrıca davalı Özel Eğitim Kurumunun fazla ödemeye sebep teşkil edecek gerçek dışı bir beyanın da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Onama Kararı:
7. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 07.05.2012 tarihli ve 2012/5498 E., 2012/8025 K. sayılı kararı ile; “…Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına…” karar verilmiştir.
Özel Dairenin Birinci Bozma Kararı:
9. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
10. Yargıtay 4. Hukuk Dairesince 14.02.2013 tarihli ve 2012/11061 E., 2013/2506 K. sayılı kararı ile; “…Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden taraflar arasında özel eğitime muhtaç çocuklara eğitim verilmesi ile ilgili bir protokol bulunduğu anlaşılmakla birlikte mahkemece bu sözleşme hükümleri incelenmeksizin 3797 sayılı yasanın ek 3. maddesi uyarınca karar verildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, taraflar arasında imzalanan protokol getirtilip tüm hükümleri incelenerek, protokolün imza tarihi itibari ile yürürlükte olan ve atıf yapılan yasal mevzuat hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın çözümünde hangi yasa ve yönetmeliğin uygulanacağı kanunların kabul tarihine göre davalı merkezin hangi yasaya göre kurulduğu, benzer eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile davacı arasındaki uygulamanın nasıl yapıldığı araştırılarak gerekirse bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile istemin tümden reddi doğru olmamıştır. Buna göre, kararın bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla kararın düzeltilmesi talebi kabul edilmelidir…” gerekçesiyle onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin İkinci Kararı:
11. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli ve 2013/254 E., 2014/439 K. sayılı kararı ile; Özel Dairenin bozma kararına uyulduktan sonra, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 07.07.2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5378 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik 3797 sayılı Kanun’un Ek 3. maddesindeki düzenleme gereği dava konusu yersiz ödemenin olduğu iddia edilen 2006 yılı Haziran ayı ile 2007 yılı Nisan ayı arasında engelli çocukların eğitim giderlerinin Devlet tarafından karşılandığı, bu düzenlemeye göre davaya dayanak yapılan 14.02.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5580 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 3. fıkrasının anlamını yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı:
12. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteğinde bulunmuştur.
13. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.01.2015 tarihli ve 2014/16474 E., 2015/288 K. sayılı kararı ile; “… Dosya arasındaki bilgi ve belgeler görüşüne başvurulan bilirkişi raporu uyarınca davalı kurumun 5580 sayılı Yasa"ya tabi bir özel eğitim kurumu olduğu kuşkusuzdur. 5580 sayılı Yasa"nın 13/3. maddesine göre “Kurumlar, öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlüdür. Bakanlıkça bu oran yüzde ona kadar artırılabilir.”
3797 sayılı ... Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunu"nun ek 3. maddesinde 5793 sayılı Yasa"nın 25. maddesi ile 24/07/2008 tarihinde yapılan değişiklik ile “...5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen; görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin; eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığı"nca belirlenen tutarı, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır...” hükmü getirilmiş ise de dava konusu talebin yasanın yürürlük tarihinin öncesi olan Haziran 2006 – Nisan 2007 tarihlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Temyiz incelemesi dairemizce yapılan bir başka dava dosyasında Danıştay 8. Dairesinin 2011/2552 esas sayılı kararı ile “...%3 ücretsiz öğrenci okutma şartında başvuru aranmayacağı ve okutulan öğrencilerden %3 ünün tüm eğitim giderlerinin merkez tarafından karşılanması gerektiğine...” hükmettiği de bilinmektedir.
Şu durumda, dava konusu talebin kapsadığı tarihler arası için okutulan öğrencilerin %3"ünün eğitim giderleri hesaplatılarak zarar kapsamı belirlenip hüküm altına alınması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
14. Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.10.2015 tarihli ve 2015/430 E., 2015/415 K. sayılı kararı ile; ücretsiz okumak üzere davalı Kuruma yapılan bir başvuru bulunmadığına dair gerekçeye daha önceki kararda yer verilmediği, 3797 sayılı Kanun’un Ek 3. maddesinde 06.08.2008 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5793 sayılı Kanun’un 25. maddesi ile yapılan değişiklikten daha önce 07.07.2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5378 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişiklik yapıldığı, 3797 sayılı Kanun’un Ek 3. maddesinin önce 07.07.2005 tarihinde 5378 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile daha sonra ise 06.08.2008 tarihinde 5793 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (5793 sayılı Kanun) 25. maddesi ile iki kez değiştirildiğinin Yargıtay tarafından gözden kaçırıldığı, yasal düzenlemelere göre 2006 yılı Haziran ayı ile 2007 yılı Nisan ayı arasında engelli çocukların eğitim giderlerinin Devlet tarafından karşılandığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
15. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
16. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 3797 sayılı ... Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un Ek 3. maddesinde yer alan özel eğitim kurumlarında eğitim gören tüm öğrencilerin ücretlerinin Devlet tarafından karşılanacağı düzenlemesi karşısında davalı Özel Eğitim Kurumunun 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu’nun 13. maddesinin 3. fıkrası gereğince 2006 yılı Haziran ayı ile 2007 yılı Nisan ayı arasında öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçü oranında ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğü olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının uğradığını iddia ettiği zararın kapsamının belirlenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
17. Uyuşmazlığın çözümü için özel öğretim kurumlarına ilişkin yasal mevzuatların incelenmesinde yarar vardır.
18. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa), “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinin 6. fıkrasında “Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.” şeklindeki düzenleme ile özel öğretim kurumlarına yer verilerek anayasal olarak bu kurumların varlığı kabul edilmiştir.
19. Anayasal düzenlemeler dışında özel eğitim kurumları önce 08.06.1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu (625 sayılı Kanun) ile düzenlenmiş, sonrasında 5580 sayılı Kanun 14.02.2007 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup bu kanunda da özel öğretim kurumlarının genel açılma şartları, kurumlardaki eğitim, öğretim, yönetim, denetleme, gözetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esaslar belirlenmiştir.
20. Özel öğretim kurumlarında eğitim ve öğretimin Türk Milli Eğitiminin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak yürütülmesi gerekmekte olup bu amaçları doğrultusunda eğitimin kalitesini yükseltmek, gelişmelerine fırsat ve imkân verecek yatırımlar ve hizmetler yapmak üzere kurumlara gelir sağlayabilmelerine de imkân tanınmaktadır (Taşkın P., 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Getirdiği Yenilikler, Ankara Barosu Dergisi, Yıl:68, Sayı:2010/4, s. 159-178).
21. Bu doğrultuda kanunlarımızda özel öğretim kurumlarının öğrenim ücretine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Mülga 625 sayılı Kanun Ek 4. maddesinde;
“Özel Öğretim Kurumları, öğrenci kapasitelerinin % 2"sinden aşağıya düşmemek üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlüdürler.
Bakanlık, ücretsiz okutulacak öğrencilerin miktarı, seçimi ve kurumlara kabul şartlarını yönetmelikle düzenler, ücretsiz öğrenci miktarını yüzde ona kadar artırabilir.”
5580 sayılı Kanun 13. maddesinde ise;
“Öğrenim ücreti ve diğer ücretler, kurumlarca her yıl tespit edilerek ocak ayından itibaren en geç mayıs ayında ilân edilir.
Ücretlerin hangi esaslara göre tespit, tayin, ilân ve tahsil edileceği yönetmelikle belirlenir.
Kurumlar, öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlüdür. Bakanlıkça bu oran yüzde ona kadar artırılabilir. (Ek cümle: 6/2/2014-6518/84 md.) Ücretsiz okutmada; 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlar, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 56 ncı, mülga 45 inci ve 64 üncü maddeleri ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesi kapsamında harp veya vazife malulü sayılanların ilk ve orta öğretim çağındaki çocukları ile haklarında korunma, bakım veya barınma kararı verilen çocuklara öncelik verilir.
Ücretsiz okutulacak öğrencilerin yüzdesi, seçimi ve kurumlara kabul şartlarına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Kurumlar ayrıca, öğrenim bursu verebilirler. Öğrenim bursu verilmesine ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Bir okula alınabilecek yabancı uyruklu öğrenci sayısı, o okulda okuyan Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenci sayısının yüzde otuzunu aşamaz”.
Düzenlemeleri bulunmaktadır.
22. Yukarıda belirtilen düzenlemeler öğrenim ücretine yönelik esasları içermekte olup aynı zamanda 5580 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 3. fıkrasındaki düzenleme ile de özel öğretim kurumlarına öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğü yüklemektedir.
23. 5580 sayılı Kanuna dayalı olarak kurulup faaliyette bulunan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi niteliğindeki özel eğitim kurumlarında eğitim giderlerine yönelik düzenlemeler ayrıca yapılmış olmakla 12.05.1992 tarihinde yürürlüğe giren ve dava tarihinde yürürlükte bulunup 25.08.2015 tarihinde yürürlükten kaldırılan mülga 3797 sayılı Kanunda ilk düzenlemeler öngörülmüştür. Söz konusu Kanunun Ek 3. maddesinin son hâli;
“(Değişik: 5793 - 24.7.2008 / m. 25 - Yürürlük m.48/ç) Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgari % 20 özürlü olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen; görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin; eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı, ... bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Bu özürlü bireylerin, özür grupları ve dereceleri ile özür niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri, Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça hazırlanacak ve bu Kanun"un yayımını izleyen 6 ay içinde yürürlüğe konulacak Yönetmelikle belirlenir.
Söz konusu eğitim hizmetini sunan veya yararlananların, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki katı ve kanuni faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen geri tahsil edilir. Bu fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından tekrarı halinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir.” şeklindedir.
24. Yukarıda belirtilen 3797 sayılı Kanun’un Ek 3. maddenin 1. fıkrası 24.07.2008 tarihli 5793 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 01.01.2009 tarihi yürürlük tarihi kabul edilerek son şeklini almıştır.
25. Bu değişiklik öncesi Ek 3. maddede ilk kez 01.07.2005 tarihinde kabul edilip yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un (söz konusu Kanun adı 25.04.2013 kabul tarihli 6462 sayılı Kanun ve Kanun Hükmünde Yer Alan Engelli Bireylere Yönelik İbarelerin Değiştirilmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile “Engelliler Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir.) 35. maddesi ile yapılan düzenlemenin; 01.06.2006 tarihinde yürürlüğe gireceği aynı Kanun’un 51. maddesinde açıkça ifade edilmiştir.
26. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un (5378 sayılı Kanun) 35. maddesinde;
“30.4.1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 3.- Görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma, ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin, her yıl bütçe uygulama talimatında belirlenen miktarı ... bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.” hükmü düzenlenmiştir.
27. Tüm bu yasal düzenlemelerden hareketle özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin ... tarafından karşılanacağına ilişkin düzenlemenin ilk defa 5378 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 01.06.2006 tarihinde yürürlüğe girdiğini sonrasında 5793 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle son şeklini aldığını söylemek mümkündür.
28. Sonuç itibariyle, özel öğretim kurumlarında eğitim gören özel eğitime muhtaç tüm öğrencilerin eğitim giderleri Devlet tarafından karşılanmaktadır. Ancak bu durum, 5580 sayılı Kanun’da yer alan “yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutma” koşulunu ortadan kaldırmamakta olup özel eğitim kurumlarınca %3 oranında ücretsiz okutulan öğrenci için Devletten ücret alınmaması şekline dönüşmektedir.
29. O hâlde; özel eğitim merkezleri, öğrencilerin yüzde üçlük kısmı için ücret tahakkuk ettirmeyecek, Devletten herhangi bir ücret talep etmeyecektir. Aksi hâlde, haksız kazanç sağlayacağından Devlet tarafından ödeme yapılmışsa iadesi gerekecektir.
30. Somut olayımızda da, Özel Daire kararının aksine uyuşmazlık konusu olan 2006 yılı Haziran ayı ile 2007 yılı Nisan ayı arasında 5580 sayılı Kanun’un 13. maddesinin ve 3797 sayılı Kanun’un Ek 3. maddesinin yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır. Yani davalı Kurumun, öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğü bulunmakta olup, özel eğitim giderleri ... bütçesinden karşılanmaktadır.
31. Şu durumda, bu iki hüküm birbirini bertaraf etmediğinden dava konusu talebin kapsadığı tarihlere ilişkin, davalı Özel Eğitim Kurumunun ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğüne uymamış olması sebebiyle sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenle okutulan öğrencilerin yüzde üçünün eğitim giderleri hesaplanarak zarar kapsamı belirlenip hüküm altına alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.
32. Hâl böyle olunca mahkemece verilen direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, direnme kararının bu değişik gerekçe ve nedenlerle 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Aynı Kanun’un 440. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.